5 Ağustos 2013 Pazartesi

GEZİ ve SİLİVRİ Etkinlik Haberi

Şevki Evrendilek  Sol-Tartışma
Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi Yakın Kitabevi önü

Bir süredir darbelerden ve ordudan medet umanlar Gezi Direnişi ile oluşan toplumsal duyarlılığı başka bir yöne kanalize etmeye çalışıyorlar.

... Silivri'de yargılananların Gezi Ruhu ile alakaları yoktur.

Gezi Direnişinde her milliyetten, dini inançtan ve siyasi görüşten yüzbinlerce insan omuz omuza mücadele etti. Ama darbelerden medet uman ırkçı oluşumlar Gezi sürecinde defalarca Kürt direnişçilere, başörtülü kadınlara, Ermenilere vs. saldılar.

O yüzden bu örgütlerin Gezi Ruhuna sahip çıkması söz konusu olamaz.

Gezi Ruhu Silivri ile de birleştirilemez. Silivri'de yargılananları iyi tanıyoruz.

17 bin faali meçhul'un failleri, Hrant Dink'İ sırtından vuranlar, Kürt köylerini yakanlardır.

Kimse Veli Küçük, İbrahim Şahin, İlker Başbuğ, Kemal Kerinçsiz gibileri aklamaya çalışmasın.

Biz Gezi Direnişine katılmış İzmirliler bir araya gelerek bu ırkçı gruplara "Gezi Bizim,Silivri Sizin" diyeceğiz.

2 yorum:

  1. Ekrem Tükenmez Sol-Tartışma
    Şevki, aslında bu yaptığınızın 'Silivrici' zihniyetten bir farkı olmadığını onlar gibi Gezi Direnişi’ne el koyma ona ötekisini sizinle müstesna bir olguymuş gibi gördüğünüzü düşünüyorum. Onların yaptığı da sizin “Gezi Bizim, Silivri Sizin" sloganı ile yaptığınız eylemi de direnişi çalma eylemidir. Ayrıca, “darbelerden medet uman ırkçı oluşumlar Gezi sürecinde defalarca Kürt direnişçilere, başörtülü kadınlara, Ermenilere vs. saldırdılar” sözü de AKP’nin Gezi Direnişi’ne karşı geliştirdiği dilin sol içinde dolaşıma sokulmasıdır. Ne kadar kötü bir söylemi kullandığınızın farkında mısınız? AKP’nin direnişe ürettiği yalanlarla saldırmasına meşruiyet kazandırma çabanızı anlamak mümkün değil. Ne yapmaya çalıştığınızı anlamak çok zor. Ne yaptığınızın farkında mısınız?

    Bu nedenle iki eylemi direnişi çalma eylemi olarak görüyorum.

    Gezi Direnişi, sevdiklerimizle, sevmediklerimizin, fikri olarak yakın olduklarımızla olmadıklarımızın, eylem biçimini beğendiklerimizle beğenmediklerimizin, politik gördüklerimizle görmediklerimizin bir aradalığı ile AKP’nin otoriter, baskıcı yönetim anlayışına isyanıdır. Eksiği bulunabilir ancak hepsinin bu direnişteki payı görmezden gelinemez, yok sayılamaz. Beğensek de beğenmesek de vardılar ve orada itiraz etmediysek sonradan itiraz ederek direnişin etkisini ve yarattığı enerjiyi öldürmeye çalışmayalım.

    Direniş malesefki sevmediklerimle birlikte hepimizin başarısıdır.
    http://groups.yahoo.com/group/sol_tartisma/message/15063


    Ertuğrul Sevimbüke Sol-tartışma
    GEZİ RUHU diye bir şey varsa .Silivri de Antakya da Ankara da TAKSİM dir.
    Yani her yer Taksim Her yer direniştir.
    Hala, 1980 öncesi hastalıkllı ruha bağlı kalmaya devam edenler Gezi ruhunu nane ruhu zannedenlerdir.
    http://groups.yahoo.com/group/sol_tartisma/message/15064

    Ekrem Tükenmez 05/08/2013 Sol-Tartışma
    Ne söylediğini, sözlerinin kime yönelik olduğunu anlayamadım. Daha açık yazar mısın?

    http://groups.yahoo.com/group/sol_tartisma/message/15066


    Şevki Evrendilek 05/08/2013  Sol-Tartışma
    Bu bir davetti ve haber olarak ilettim
     
    Yazıyı savunmak bana düşmez ama "kol kırılsın yen içinde mi kalsın". İzmir'de yaşayan bir kişi olarak özellikle Kürt kesime bu süreçte, bu kesim tarafından defahaten saldırıldığına kendim şahit oldum.
     
    Bir de her tarafta 15 gündür, özellikle İP ve TGB (Perinçek yazılarıyla Gezi'yi reddetmiş olsa bile) Gezi-Silivri arasında bir paralellik kurma çabasında, tam da söylediğiniz nedenlerle karşı çıkmak gerekmiyor mu? Yoksa AKP Gezi'yi "ergenekon" darbecileriyle sınırlamaz mı? Asıl yaratmaya çalıştığı bu değil mi?
     
    Gezi bizim ifadesi bence de algıda sorunlu, keşke daha kapsayıçcı, daha az ötekileştirici bir ifade kullanılsaymış.
     
    Sevgiyle

    http://groups.yahoo.com/group/sol_tartisma/message/15071






    YanıtlaSil
  2. Ekrem Tükenmez 05/08/2013 Sol-Tartışma
    Karşılıklı tartışma haline geldiği için gruptaki herkesten özür dileyerek devam etmek istiyorum.
    Aracı olarak Şevki’ye yönelik sözlerimi geri alarak tekrar söylemem gerekirse ben bu davetin dili ve zihniyetine itiraz ediyorum. Bana göre neo-aydınlıkçı bir zihniyet. Yalan-yanlış komplo içerikli suçlamalar.  'Kol kırılsın yen içinde kalsın' diyen yok. Öcalan resmi nedeniyle çıkan çatışmalar kimsenin sırrı değil. Yani ‘yen içinde kalmış’ değil. Bütün olanları bende gördüm ancak bunlar kimdi tam olarak söylemek mümkün değil. TGB'liler mi, taraftarlar mı, HEPAR'lılar mı (İzmir'deki için söylüyorum) tam söylenemez. Belki sen de biliyorsun İzmir'de ki HDK'lıların bildiğinden eminim -  Müzisyenler Derneği TGB'liler ile konu hakkında görüşmüş, kendilerinin böyle bir davranışı olmadığını söylemişler. Özetle milliyetçilikten zehirlenmiş (TGB'liler de dahil) herhangi birisinin yapması mümkün bir eylemi illa onlar yaptı üzerine kurmak fırsatçılık değil mi? Ergenekon davası üzerine söylenecekleri, Gezi Direnişi üzerinden söylemek ne kadar doğru. Hepimiz o (aynı) meydanlara eylemlere milliyetçilerin/ulusalcıların geleceğini bilerek katıldık.
     
    Zihniyetin fecaat cümlesi, "Gezi sürecinde defalarca Kürt direnişçilere, başörtülü kadınlara, Ermenilere vs. saldırdılar" cümlesinde. Tayyip Erdoğan'a mesaj-malzeme mi verilmek isteniyor. Çünkü günlerce "camide içki içtiler, camiyi pisletttiler, başörtülü kadınlara saldırdılar, terör örgütlerine yataklık ettiler vs" birçok saldırısını kanıtlayacak bir veri elde edememişlerdi. İddiaları boşa çıkartılmıştı. Şimdi parkın içinden birileri (hem de yalan bir şekilde) bunları söylüyorsa ne olacak. Gezi direnişine ihanet değil mi?
    http://groups.yahoo.com/group/sol_tartisma/message/15073


    Hakan Boz 05/08/2013 Sol-Tartışma
    Ergenekon davası gökten zembille inmedi arkadaşlar. Dava, başka bir ülke topraklarında mı görülüyor? Hukuk da, hukuksuzluk da, adaletsizlik de bizim ülkemize ait. Bu dava ve süreci tüm dünya tarafından izleniyor ve bir adaletsizlik abidesi olarak dünya tarihinde yerini alıyor. 

    Ayrıca 33 yıldır bu ülkenin nasıl yönetildiğini çok iyi bilen bizler, bugüne kadar kuramadığımız bir "demokrasi cephesini" kurabilme tarihi fırsatı ile karşı karşıyayız. Biz ki hem dünyayı hem de kendi coğrafyamızda (özellikle Orta doğuda) olan bitenlerin son derece farkındayız. 

    Demokrasi cephesi elbette son derece aykırı (ayrı) da düştüğümüz görüşler, kişiler, ve gruplarla kurulacaktır.

    http://groups.yahoo.com/group/sol_tartisma/message/15075


    Cemal Yardımcı Sol-Tartışma
    Hayat kafalarımızdaki şemalara göre akmadığı için toplumu ortadan bölen
    yarılmalarda kimlerle yan yana olduğumuzu seçemiyoruz. keşke bir tarafta işçi ve
    emekçiler, devrimciler, iyi insanlar, melekler, öbür tarafta da kapitalistler,
    karşı devrimciler, hayın düşmanlar, şeytanlar olsaydı...
    gezi'de ulusalcılar, darbeciler de vardı. yanmış polis araçlarının üzerine çıkıp
    bozkurt işareti yapanlar da. gezi üzerindeki lekelere indirgenemez tabii, ama
    lekesiz, kirsiz, tertemiz de değildi.
    ulusalcılık, "milliytetçi sosyalizm" benim gözümde gezinin üzerinde koca bir
    lekeydi.
    gezi ruhu da, tuzruhu gibi gezi'yi pisliklerinden temizleyip arıtacak bir şey
    değildi.
    işçi partisi ve silivrici ulusalcılığın gezi'den güç ve enerji devşirme çabaları
    doğal. buna itiraz etmek de öyle.
    isteyen "saflar bozulmasın" gerekçesiyle atatürkçülüğe, milliyeçiliğe,
    darbeciliğe hoşgörüyle yaklaşabilir; ben tersine, bu siyasi kesimlerle araya
    mesafe koymanını, ayrışmanın hayırlı olduğunu düşünüyorum.

    http://groups.yahoo.com/group/sol_tartisma/message/15074

    YanıtlaSil