Demokratikleşme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Demokratikleşme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Ekim 2013 Cumartesi

Zülfü Dicleli: ‘Sol hep din düşmanı oldu’

“Sol, önce, dinin gericilik kaynağı olduğu saçmalığından vazgeçmeli. Bu ülkede halkın yaşadığı bir İslam kültürü var. Sol, İslam’la temas kurmak zorunda.”

“AKP demokrasi için mücadele etmiyor. Demokrasi mücadelesi, AKP’ye tarihin bir oyunu. O, askerin baskısına karşı durmak için mecburen demokrasinin önünü açıyor.”

“Büyük fabrika bitti. Dünyada büyük fabrika bir daha hiç kurulmayacak. En son büyük fabrika, bu son dünya ekonomik krizinde General Motors’ın iflasıyla bitti.”
 

* * *
NEDEN: ZÜLFÜ DİCLELİ
 
Türkiye değişiyor ama yaşadığı değişimi algılamakta da çok zorlanıyor. Üstelik medyanın önemli bir kısmı değişimi sadece algılamamakla kalmıyor, bir de bunu durdurmaya uğraşıyor. Siyasete gelince... Bu değişimin siyasi bir temsilcisi de yok. AKP, şartlara göre bazen değişime karşı, bazen değişimden yana bir politika izliyor. Ortalıkta değişimi kavrayacak, yönlendirecek, siyasetini yapıp halka anlatacak ne bir sol örgüt, ne de bir sol parti var. Ama sol kesimdeki entelektüellerin ülkede yaşanan değişimi anlamlandırmak, bunu sol değerlerle yorumlamak, yönlendirmek, yeni ittifaklar kurmak, sınıfsal yapıların dağılıp yeniden oluşmasına ayna tutmak için son zamanlarda hareketlendiğini görüyoruz. Zülfü Dicleli gençliğinden beri sol dünyanın en önde gelen aydınlarından, ideologlarından biri... Geçmişte illegal Türkiye Komünist Partisi’nin yöneticilerinden olan, on yıl Doğu Berlin’de sürgün yaşayan Zülfü Dicleli, 1990 başında da Yeni Demokrasi Hareketi’ni kuran on kişiden biriydi. Dicleli on beş yıldır Optimist Yayınları’nı çıkarıyor.
 

* * * 
Neşe Düzel / Zülfü Dicleli  
20/07/2019 Taraf

NEŞE DÜZEL: Bugün Türkiye demokratikleşmeye çalışıyor. Tuhaf olan şu ki, bu demokratikleşme hareketinin siyasetteki tek temsilcisi muhafazakâr AKP. Sol ise demokratikleşme konusunda nasıl bir tutum alacağı konusunda kararsız gözüküyor. Sol, niye demokratikleşme hamleleri karşısında bu kadar çekimser?

12 Şubat 2012 Pazar

‘Cilalı Demokrasi’ Devri!

Muhalefet  06/01/2012
İlker Başbuğ’un tutuklanması ile birlikte ‘dokunulmazlara dokunuluyor’, ‘demokratikleşme ve hukukun üstünlüğü’ türünden, bildik ezberler yeniden gündeme taşındı. Bir süredir, AKP’nin dökülen demokrasi cilaları, bu vesileyle parlatılmaya başlandı.


AKP, yeni anayasa tartışmaları öncesinde yaptığı yeni ‘demokrasi’ hamlesi ile toplumun bütün kesimlerini baskı altına alarak geliştirdiği İslami-piyasacı despotizme doğru yönelmenin de üzerini örtmeye çalışmaktadır. İlker Başbuğ’dan, birkaç saat önce tutukluluklarının devamına karar verilen Ahmet Şık ve Nedim Şener’in, aylardır mesnetsiz iddialarla tutuklu kalmasının -ve süren bütün baskı ve hukuksuzlukların- üzerini örten bir ‘demokrasi şalı’ atılmaktadır. Aynı dönemde Kenan Evren’in yargılanmasının gündeme getirilmesi de ‘darbecilerle hesaplaşıyoruz’ yanılsamasını güçlendirmeye dönük bir şovdan ibarettir.

20 Ağustos 2011 Cumartesi

...ve Can Yücel ve Mehmet Aksoy ve Rahimdeki Bebek

Aydın Engin 19.08.2011  T24

“Can Yücel’in Datça’daki mezarı kimliği belirsiz kişilerce parçalandı.”

Bu kadar...

Beni dakikalarca ekrana, sonra da daha uzun dakikalarca öfkeye kilitleyen haber bu kadar.

Böylece Mehmet Aksoy’un ikinci “ucubesi” de yok edildi.

İlki, Kars’taki “İnsanlık Anıtı”ydı ve  daha tamamlanmamıştı. Ucube mi değil mi sorusunu, yarım heykele bakıp ciddi ciddi tartışanlar olmuştu. Gülüp geçmiştim.

1 Temmuz 2011 Cuma

E.KÜRKÇÜ 'AKP’nin göstermesi gereken tavrı Cumhurbaşkanı gösterdi'


Hülya Karabağlı  T24/ANKARA  01/07/2011

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, AKP, CHP ve Bağımsız milletvekilleri üçgeninde kilitlenen siyaseti davet formülüyle rahatlattı. Bağımsız Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, T24’e, “ Cumhurbaşkanının daveti bir jest. Ancak somut adımlar açısından ihtiyatla bekliyorum” dedi.

‘Hükümetin nerede durduğu’

“ Başbakan ve AKP’nin göstermesi gereken tavrı cumhurbaşkanı gösterdi” diyen Kürkçü, “ Krize bir yaklaşım göstermesi bakımından önemli. Krizi okumakta ve anlamakta hükümetin nerede durduğunu göstermesi bakımından işaret. Jest olarak görüyorum. Ancak, çözüm teklifi açısından kimin elinde ne olduğunu göstermiyor. Hiç yoktan iyidir’