9 Nisan 2013 Salı

Arzu Atabek Çerkezoğlu, DİSK’teki “olağanüstü” sonucu Sendika.Org’a değerlendirdi

DİSK Olağanüstü Genel Kurulu’nda sürpriz bir sonuçla Genel Sekreterliğe seçilen Devrimci Sağlık İş Genel Başkanı Arzu Atabek Çerkezoğlu, Sendika.Org’un sorularını yanıtladı. “Adaylığımızla aslında bir çizgiyi, bir hedefi ortaya koyduk ve DİSK delegeleri de bu çizgi ve hedefi, taşeron işçilerin, güvencesizlerin görünür olma, yeni kuruluşa aktif olarak katılma iradesini destekledi” diyen Çerkezoğlu, yeni yönetimin ilk olarak 1 Mayıs’ta emekçilerin sözünü etkili bir şekilde alanlara taşımak gibi acil bir gündeme sahip olduğunu belirtti
Sendika.Org: Tebrik ederiz. Sürpriz bir sonuçla DİSK Genel Sekreterliğine seçildiniz.  Sonuçlara dair değerlendirmeniz nedir?

Arzu Atabek Çerkezoğlu: Öncelikle sınıf mücadelesini ve onun örgütü DİSK’i sahiplenen, bu mücadelenin örgütünü ileriye taşımak için irade ortaya koyan ve bu iradeyi bugünkü Olağanüstü Genel Kurul’a taşıyan bütün DİSK’lilere, mücadele arkadaşlarıma, yoldaşlarıma teşekkür etmek istiyorum.
Geçen yılki genel kurulun ardından bir yıl içinde DİSK’te bir temsiliyet sorunu açığa çıkmış ve DİSK emekçilere karşı sorumluluklarını yerine getiremez hale gelmişti. Böylece bugünkü Olağanüstü Genel Kurul gündeme geldi.
Biz de ülkenin kaderinin belirlendiği bu kritik dönemde, DİSK’in kolektif iradesinin ve yönetim kademelerinin güçlü, saygın ve mücadeleci bir kimlikle hareket ettirilmesine olanak sağlayabilecek bir görevde Genel Sekreter olarak anlamlı katkılar yapabileceğimizi ifade ettik.
Bu, bireysel bir beyan değildi. Bu ülkenin zenginliklerini yaratan ama yok sayılan taşeron işçilerin, güvencesizlerin artık inkar edilemez gerçekliğini ve mücadelesini esas alan bir çizginin kolektif beyanıydı.
DİSK Olağanüstü Genel Kurul’a giderken yeni dönemin mücadele gerekliliklerine yanıt verecek bir yenilenme amacını da gerekçe olarak ifade etmişti. Biz de taşeron işçilerin ve bütün güvencesizlerin mücadelesinde açığa çıkan enerjiyi, DİSK’in ihtiyaç duyduğu yeni sendikal kuruluş için daha etkin bir şekilde seferber etmek istedik.
Adaylığımızla aslında bir çizgiyi, bir hedefi ortaya koyduk ve DİSK delegeleri de bu çizgi ve hedefi, taşeron işçilerin, güvencesizlerin görünür olma, yeni kuruluşa aktif olarak katılma iradesini destekledi.
Bundan sonra da üstlendiğimiz sorumluluğun bilinciyle hareket edecek, istisnasız bütün DİSK örgütündeki bütün mücadele arkadaşlarımızla bu çizgi üzerindeki bir mutabakat ve birlikle, emekçilerin tarihsel çıkarları doğrultusunda etkin bir özne olmaları için çalışacağız.
Ama bir mutabakattan söz ediliyordu, sonuçta bu mutabakatın dışından aday oldunuz ve seçildiniz.
Geçen yıl da bazı sendika yönetimlerinin kendi içlerinde oluşturduğu mutabakata rağmen tek başımıza aday olmuştuk. Ancak bu, yönetimin oluşma biçimine karşı bir irade beyanıydı, amacımız mutabakatı bozmak değildi.
Bugün de 10 bin üyesi hileli biçimde yok sayılan Devrimci Sağlık İş Sendikası olarak sermaye ve devlet bizi yok sayarken, konfederasyonumuz DİSK’te yok sayılmak istemediğimizi, görünür olmak, var olmak istediğimizi beyan ettik.
Sonuç olarak hiçbir ittifak ya da gizli pazarlık içinde bulunmadan tek başımıza ilan ettiğimiz adaylığımızı, DİSK delegelerinin oyuna sunduk. Adaylığımızı daha önce diğer sendikalarla paylaşmış sonra da kamuoyuna açıklamıştık. DİSK’teki aidata dayalı delegasyon sistemi nedeniyle yalnızca 2 delege ile temsil edilmemize rağmen bugün 181 oyla Genel Sekreterliğe seçildik.
Bu konuda alnımız ak, başımız diktir. Bizi seçen de DİSK’in Olağanüstü Genel Kurul’da ortaya koyduğu iradedir. Bu da ilan ettiğimiz ve çağrı yaptığımız çizgiye ve hedefe yönelik bir mutabakattır aynı zamanda.
Kadın kimliğiniz ve DİSK tarihinde ilk kez yönetimde temsil edilen kadın olmanız da çok tartışılıyor…
Genel Kurul’da da söyledim. Tekrar vurgulamak istiyorum. Ne sınıf mücadelesi açısından kadın sorunu, bir yönetimde temsil sorununa indirgenebilir. Ne de bizim yönetimdeki varlığımız kadın kimliğime indirgenebilir.
İşçi sınıfı içinde kadın emeğinin ağırlığı artar ve gerici liberal AKP iktidarının da kattığı ivme ile kadın emeği üzerindeki sömürü koşulları bu kadar boyutlanırken, kadın sorununun ve kadın mücadelesinin sınıf mücadelesine katılımı daha bütünlüklü olarak ele alınmalı. Yönetimdeki temsil önemli olmakla birlikte, bu koca sorunun çözümü karşısında devede kulak kalır.
Öte yandan biz Devrimci Sağlık İş olarak taşerona karşı mücadelede simgeleşen bir örnek teşkil ediyoruz. Taşeronlaştırmaya karşı militan mücadelemiz, toplu sözleşme düzeneğine sıkışmayan hak alma mücadelelerimiz, asgari ücret mücadelesini emekçilerin bütününü kesen bir mücadele olarak örgütleyişimiz, emeğin yeniden üretim alanında süren sosyal hakları da bir temel mücadele gündemi olarak ele alışımız takdir edilir ki es geçilecek şeyler değildir. Ben evet bir kadınım ancak böylesi bir çizgiyi somut olarak örgütleyen bir sendikanın başkanıyım.
Yeniden kuruluştan söz ediyorsunuz. Yeni yönetim ne yapacak?
Öncelikle önümüzde 1 Mayıs var. 1 Mayıs demek DİSK demek. Çok az bir zaman kaldı. Ülkenin kaderi belirlenirken, emek hareketini alt üst eden bir süreçte iktidar emeğe yönelik yeni saldırı planları hazırlarken, dört yanda emekçi direnişleri boy verirken işçi sınıfının sözünün birleşik ve güçlü bir biçimde çıkmasını sağlamak, önümüzdeki 1 Mayıs’ı da bu doğrultuda değerlendirmek acil görevimiz.
Bu 1 Mayıs’ta dost düşman işçi sınıfının, solun bu ülkede yaşananlara, emeğe yönelik saldırılara, savaşa, sömürüye, faşizme seyirci kalmayacağını, bu ülkeyi yeniden kurma iradesini de gösteren bir özne olarak var olacağını görmeli.
Kürt sorununun çözümü konusunda önemli bir sürecin yaşandığı, üç seçimin önümüzde bulunduğu, AKP’nin yönetme krizini yaşadığı bir dönemde işçi sınıfının aktif bir özne olarak sahne almasını sağlamak öncelikli görevimizdir. Görevimiz acil, sorumluluğumuz ağır, mücadelemiz zorlu. Ancak DİSK’in onurlu tarihi, bin bir emekle var ettiği birikimleri, mücadeleci potansiyeli ve işçi sınıfının bütün yaratıcılığı ve direngenliği ile bu zorlu mücadeleyi ileriye taşıyabileceğimize inanıyoruz.
Teşekkür ederiz…                                                                                                                 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder