20 Ocak 2012 Cuma

ABD’NİN SOLU SOL’N ABD’Sİ

09/01/2012  BirGün
Amerika'ya yerleşenlerin ilk şikâyeti dünya ile bağlarının koptuğu hissini yaşamaları. Sanki bir fanusun içine girmiş gibi gelir insana. Sonra hemen BBC ve diğer Avrupa kanalları ve gazeteleri takip edilmeye başlanır. Türk siteleri dolaşılır bol bol. Bu içine kapanıklık iki şekilde tezahür ediyor pek tabii ki. Amerika dışındakiler de içeride neler olup bittiğini pek bilemiyorlar.

Biz de merceği başka bir alana kaydıralım, pek kimselerin bilmediği Amerikan sosyalistleri neler yapıyor diye inceleyelim, BirGün okuyucularına sunalım dedik. Teklifimizi kabul eden ilk siyasi parti

Socialist Party - USA (SP-USA) oldu.

Sosyalist Parti kendisini 1901 yılında kurulan ve 1972'ye kadar devam eden Socialist Party of America'nın devamı olarak görüyor. Partinin biri kadın diğeri erkek olmak üzere iki eşbaşkanı var. Kendilerini farklı eğilimlerin bir araya gelebildiği demokratik sosyalist bir parti olarak nitelendiriyorlar. Partinin eş başkanlığını Stephanie Cholensky ile yürüten Billy Wharton ile başlıyoruz sohbete...

SOSYALİST PARTİ (ABD) EŞ BAŞKANI BILLY WHARTON:

Sosyalizme giden yolları inşa ederken 20. yüzyılın acı dersleri unutulmamalı
» Sosyalist Parti sınıfsız, demokratik bir toplum için radikal ve kökten bir değişiklik üzerinde yoğunlaşıyor. Bunu gerçekleştirmek için nasıl bir yol haritası çizdiniz?

Sosyalizme giden demokratik yolları inşa ederken en temelde hatırlamamız gerekenler 20. yüzyılın acı dersleri. Bugünün sosyalistleri, geçmişin sosyalizm deneylerinden öğrendiler ki sonuç, araçları haklı kılmıyor, araçlar çoğu zaman sonucu belirliyor. Dolayısıyla biz genel olarak, kolektif geleceğimiz için insanların kendi hayatlarının kontrolünü ellerine almada yetki sahibi olmalarını istiyoruz. Demokrasi öyle güçlü bir nosyon ki sadece politikada değil ekonomide de kullanılması gerekiyor. Demokrasinin büyük, baskıcı kurumları, bankaları, şirketleri ve devletin birtakım kademelerini, insanlığın ihtiyaçlarını giderme konusunda işe koyabilecek kadar güçlü bir düşünce olduğuna inanıyoruz. Bunların önündeki en büyük engeller insanların, özellikle yoksulların ve işçi sınıfının kendilerini bu demokratik değişimin parçaları olduklarını görmelerini engelleyen karmaşık düşünceler sistemi.

» 'Radikal Demokrasi' daha önceki söylemlerinizde de sıkça yer alıyor. Radikal Demokrasi tam olarak ne ifade ediyor?

Radikal Demokrasi bizim için insanları kendi kaderlerini tayin ettiği ve bir dayanışma içerisinde geleceklerini kurdukları bir demokrasi demek. Daha da somutlaştırmamız gerekirse, işçilerin sahip olduğu ve yönettiği kooperatifler, katılımcı bütçe ayarlamalarının yapıldığı, kilit noktadaki endüstrilerin demokratik olarak planlandığı bir demokrasi demek. Bu, en nihayetinde Wall Street'in, kurumsal dünyanın ve Amerikan askeri endüstrisinin de sonunu getirecek.

» Amerikan toplumuna baktığımız zaman son derece apolitik bir yaklaşımla karşılaşıyoruz. Özellikle seçmenlerin sandıklara gitme oranlarına baktığımızda da görüyoruz ki politikadan uzak duran bir kitle ile karşı karşıyayız. Oysa SP-USA dayanışmaya, ortak harekete ve güçlü bir toplum anlayışına dayanıyor. Mesajlarınız ne ifade ediyor böyle bir ortamda?

Aslında son derece politize edilmiş bir toplum Amerikan toplumu ama problem bunun tepeden aşağı geliyor olması. Zenginlerin bu kadar kibirli ve açıktan politik bir gündem yürüttüğü, devletin militer bir makine gibi çalıştığı veya şirketlerin kendilerini bu denli kabaca insanların günlük yaşamlarına konumlandırdıkları çok az toplum vardır. Bu son derece politik aslında.

» İçinde bulunduğumuz ekonomik krizi açıklamak ve anlatmak için son günlerde Marx’ı ve Marksizmi kullanmak pek moda oldu. Marx'ın toplum nezdinde değer kazanması için derin bir kriz mi gerekiyordu? Parti kitlelere krizi anlatmak için ne tür bir terminoloji kullanıyor?

Amerika'daki üniversitelerin en kritik problemi Marksizmin ekonomi bölümlerinden neredeyse tümüyle silinmiş olmasıdır. UMASS Amherst'ten Rick Wolf ve diğer birkaç Marksist ekonomistin çabaları hariç Marksizm çoğu zaman akademide üstünkörü bir muameleye maruz kalıyor. Şimdi biraz daha değişmiş olabilir durum ama üniversitelerde iyi bir Marksist ekonomik analizin eksikliği ciddi bir problem. Buna kitlesel sosyalist ve komünist partilerin eksikliği ve elitlerin ideolojik savaşları da eklenince ciddi bir problem haline geliyor. Genel olarak kriz hakkında konuşurken de insanların gerçek hayatlarından örnekler vermek en iyisi. İşçi sınıfından biriyle ayaküstü konuşmanızda bile göreceksiniz ki var olan kapitalist krizin niteliklerini çok iyi biliyorlar. Burada sosyalistler için gerçek zorluk hem var olan durumun entegre analizini yapmak hem de gelecekle ilgili sağlam bir vizyon sağlamak.

» ABD'deki özgürlükler konusunda ne düşünüyorsunuz? Dünyadaki birçok bölgesinde sosyalist partilerin üzerinde ciddi bir baskı var. ABD'de durum nedir?

Amerikan toplumunun en parlak özelliklerinden biri 1964'ten bu yana gerçek anlamda sivil özgürlüklere kavuşmuş olması. Sosyalistler diyalektiğe inanır, biz de geleceğin yolunu biliyoruz ve bunu halihazırdaki kazanımların üzerine inşa etmeyi talep ediyoruz. Sadece sivil özgürlükleri savunmayı değil, insanların bu özgürlükleri uygulamaya dökebildikleri bir toplum yaratmak istiyoruz. İfade özgürlüğümüz olabilir ama 5 şirketin medya pazarının yüzde 85'ini elinde tuttuğu bir ortamda bu özgürlüğü kullanma fırsatları sınırlı oluyor.

» Kasım 2012 seçimleri için genel stratejiniz nedir?

Amerikan seçmenine Demokrat ve Cumhuriyetçilerin tartışmaktan kaçındığı sorunlarla ilgilenen sosyalist bir başkan adayı  sunuyoruz. Stewart Alexander ve Alex Mendoza en zengin yüzde 1'in gücünü tartışacaklar. Kurumsal gücün seçim sistemimizi nasıl elinde tuttuğunu anlatacaklar. Milyonlarca işsizin sorunlarına çözümler sunacaklar. Amerikalılar halkın lehine çalışacak adaylara oy verebilme şansına sahip olacaklar.

  » Bu seçimler Sosyalist Parti için ne ifade ediyor?

1930'larda bu yana görülen en derin kapitalist krizin ortasında ve Occupy Wall Street gibi Wall Street'e karşı anti-kapitalist bir hareketlenmenin oluştuğu bir dönemde güçlü bir sosyalist başkan sunmak gibi bir şans elde ediyoruz.

» Seçimlerden ne tür bir sonuç bekliyorsunuz?

Tam olarak kestirmek çok güç. Ben şahsen milyonların politik sürece katıldığı, çalışanlar olarak bizi ve bizim çıkarlarımızı temsil edecek bir değişiklik getireceğini umuyorum. Yani tavana karşı tabanın kazandığı bir sonuç.

» OWS gittikçe daha fazla ses getiriyor. Sosyalist Parti, bu hareketlenmenin önemli bir parçası olmaya talip mi? OWS'yi ne şekilde destekliyorsunuz?

Sosyalist Parti’nin yerel birimleri kendi şehirlerindeki işgal eylemlerini güçlendirmek için çalışıyor. Biz, OWS'nin yüzyılın en büyük hareketlenmesi olduğunu düşünüyoruz. Hem kendi üyelerimizi hem de halkı eyleme aktif bir şekilde katılmaları konusunda teşvik ediyoruz. OWS içerisinde yoksulların ve işçi sınıfının sesinin duyulabilmesi için daha geniş bir alan oluşacağını düşünüyoruz.

» "Obama Sosyalist Değil. Benim Bilmem Gerekir" adlı makaleniz 2009'da medyada büyük ilgi görmüştü. Cumhuriyetçilerin dileği Obama’yı sosyalist göstererek bir şekilde öcü haline getirmek. Nedir yorumunuz?
Bu kendi aramızda da espri konusu oldu: Muhafazakârlara "sosyalizm"i tekrar gündeme taşıdıkları için teşekkür amaçlı bir Noel kartı gönderelim dedik. Obama'ya karşı yürüttükleri karalama kampanyası son derece ahmakçaydı. Obama başından beri Wall Street'in adayıydı ve başkanlığı süresince de işsizlerin sorunlarına sırtını dönerek en zengin yüzde 1'in ayrıcalıklarını bağlılıkla savundu. Şu anda biz bunları konuşurken bile Obama'nın Bütçe Açığı Komisyonu, Medicaid ve Medicare gibi yoksullara ve yaşlılara sağlık hizmeti sağlayan programlarda ciddi bir kesinti yapmaya çalışıyor. Sosyalizmin ne olduğu konusunda Çay Partisi (Tea Party) veya muhafazakârlarla tartışmaktan mutluluk duyarım. Her tartışma fırsatı kapitalizmin nasıl bir felaket yarattığını milyonlara anlatabilmek için bir şans veriyor bize.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder