Çetin Serfidan 20170604 DD
(Yorum bölümünde kaybolmasın diye, önemli gördüğüm için tüm
grup üyelerince paylaşabilmek umuduyla bu yola baş vurdum.)
Sabırla
okumanızı rica ediyor, sonra yanlışlarımı eleştirmenizi ve eksiklerime de
katkılarınızı bekliyorum.
*******
ARAMIZDAKİ FARK!
“ÖĞRETMEK” AYNİ ZAMANDA EĞİTMEKTİR DE.“ÖĞRETMENLİĞİ”
DE, "ÖĞRENCİ" LİĞİ DE NESNEL OLARAK KABUL ETMEKTİR.
“ÖZGÜRLEŞMEK” GEÇMİŞİ İNKAR ETMEK DEĞİLDİR. “ÖZGÜRLEŞMEK”
AYNİ ZAMANDA BİR İÇ DİSİPLİNİ GEREKTİRİR.
Ben “sosyalizm ve demokrasi mücadele” tarihimde sürekli
olarak kendimi eğittiğimi, yenilediğimi ve hiçbir zaman geçmişe saplanıp
kalanlarda da olmadığımı, bunu da en iyi bilenlerden biri de sensin sevgili 40
yılı aşkın “eski yoldaşım”.
Unutmadınsa ve hatırlamak istersen hala, daha 1970 lerde
Almanya Münih’te inkârcı Mao’cuların dışında (Mao’cuların sonradan nerelere
savruldukları malum) Sovyetleri genel olarakta sosyalist ülkelerdeki bazı
uygulamaları ve TKP’nin yanlışlarını işi “İNKARCILIĞA” vardırmadan eleştiren
sadece ikimizdik.
Gorbaçov rüzgarları, ne rüzgarı, kasırgası, tayfunu gibi
ortalığı kasıp kavurur ve her şeyi yakıp yıkarken “Sovyetler ve sosyalist blok
dahil”, 1991 SBP kuruluşu öncesi Nabi
Yağcı, Zülfü Dicleli Erdal Talu’ya (TKP beyin kadrosu) karşı Bakırköy
Adımlar’da sosyalizmi, fakat yenilenmesi gerektiğini de savunan “en azından
Bakırköy Adımlar’da” bu savrulmayı önleme cabası içinde olan en azında burada
durdurabilen az sayıda ki insanlardan biriydik.
Yine SBP’inin kuruluş kongresinde bu ekip partinin adında
ve ilkeleri arasından “SOSYALİZM” sözcüğünü kazımak, silip atmak istiyorlardı
biz yine ikimiz yine bu yanlışa (ihanete demek dilim varmıyor) karsı dur demeye
çalışan direnenler arasındaydık ve başarmıştık ta.
ARAMIZDAKİ FARK!
Tabi şimdi köprünün altında çok sular geçti.
Sen şimdi;
Genel olarak o birlikte mücadele ettiğimiz düşüncenin,
“insanların yolunda” hemen hemen ayni safta insanlığın, işçi ve emekçi
sınıfların mücadele tarihini sadece eleştirmiyorsun tümden inkâr ediyorsun, yok
sayıyorsun.
Adeta sınıf mücadele tarihini tüm deneyimleriyle
sıfırlıyorsun.
Ben ise;
Spartakistlerden süre gelen, Paris Komünü ile deneyim
kazanan, Sovyet Devrimi ile olabilirliği kanıtlanan, doruğa çıkan, tüm
insanlığın, Vietnam ve tüm bağımsızlık savaşı veren uluslara ve diğer sosyalist
deneyimlere de esin, ümit ve moral kaynağı olan bu engin tarihi günahıyla,
sevabıyla, başarabildikleriyle, başaramadıklarıyla sahipleniyorum.
Ve başarabildiklerinden yararlanarak, hatalarından,
başaramadıklarından dersler çıkararak ve insanlığın ve genel olarak emekçi
halkın özellikle demokratikleşme yolunda edindikleri kazanım ve yüksek bilinç
ışığında tüm geçmişimizin analitik bir eleştirisinin sonucunda DİYALEKTİK OLARAK AŞILIP YENİ BİR SENTEZE
VARILMASINI SAVUNUYOR ve bu caba, arayış içerisindeyim.
HER ŞEY GELİŞİYOR , DEĞİŞİYOR, YENİLENİYOR
İlk uçağı düşünelim. Sanki zorla iliştirilmiş eğreti gibi duran dıştan takma bir kolla
çevrilerek çalıştırılabilen patlamalı ilkel bir motorla, kanatları ve gövdesi
bezden belki de iskeleti tahtadan (ben bilmiyorum) uçurulmaya çalışılan uçak
havalandıktan birkaç yüz metre sonra düşmüş.
Benin babaannemin evinde bir tel iğne ile çalışan mekanik
kurmalı gramofon vardı. O zamanlar çok “lüks” tü.
İlk arabanın önceleri at arabası benzeri sonrasında
bisiklet tekerliği gibi tekerlekleri vardı. Amortisör hiç yok. At arabası gibi
tangır tıngır gürültülü gidermiş. Ve o zaman ki termodinamik bilgilerine göre
de 40 km hız aşarsa arabanın içindekiler vakum etkisiyle havaya uçuşacağına
inanılırmış.
Bu örnekler çoğaltılabilir. Çıkartılacak olan ders
zorluklardan yılmayıp devamlılık içinde sil baştan yapmadan fakat yenilenerek
bu örneklerin bugün geldiği aşamayı düşünün.
Şüphesiz ki bu verdiklerim mekanik cansız, insan eli ve
aklı ile yapılan örneklerdir.
Toplumlar farklıdır şüphesiz. Canlı organizmalar gibidirler
ve toplumsal hafızaları,akılları kendine özgü iç dinamikleri ve kendi
tarihlerinden beslenen kültürleri vardır.
Bu nedenlere de herhangi bir ülkede uygulanan pratik bir
başka ülkede aynen kopya edilerek uygulanamaz
Fakat insanlığın bunca deneyim, bunca bilgi birikiminden
sonra yaşanmış bunca hatalardan, ödenen buna bedellerden dersler
çıkartarak,
YENİDEN SOSYALİZME NEDEN BİR ŞANS DAHA VERMEYELİM.
Hep beraber bunun olabilirliğini düşünmeliyiz bence.
Sabrınız için teşekkürler, saygılarımla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder