Çetin Sefidan DD facebook
Her öğrenilen bilgiye "ELBİSE DEMEK"
ve “ÖZGÜRLEŞMEK” için bu elbiselerden (bilgilerden) “KURTULMAYI” önermek
değildir.
İnsan öğrendiği bilgilerle bu bilgilere kendi
deneyimlerini ve özgün düşüncelerini katarak yeni sentezler yaratarak BİREY OLUNUR,
“KENDİ” OLUNUR.
Zaten dünyada ki çeşitli diller, dinler,
kültürler ve farklı toplumların oluşumu da bunun delilidir.
ÖZGÜR BİREY OLMAK örgütsüz olmak, “BENİ BENDE
BAŞKA HİÇ KİMSE BENİ TEMSİL EDEMEZ” genel doğrusunun kolektif irade ve ortak karar alabilmenin karşıtı olarak göstermek te
ÖRGÜTSÜZLÜĞÜ, DAĞINIKLIĞI ve KAOSU savunmaktır.
Bu iki şeyin sonucu KOCA BİR “HİÇLİK”
örgütsüzlük ve kainattaki ilk ATOMUN ya da bir öncesi ATOMALTI PARÇACIKLARIN oluşum
öncesindeki KAOS durumundaki DAĞINIKLIK VE “KARARSIZLIK” DURUMUNU SAVUNMAKTIR.
Eğer öyle olsaydı, böyle devam etseydi bugünkü
elementler, moleküller ve canlı hücreler ve özellikle “GELİŞMİŞ CANLI
ORGANİZMLAR” olamazdı. GELİŞMİŞ CANLI ORGANİZMA OLMAK bir anlamda
farklılıklarla bir arada olmak ve görev bölümünü, uzmanlaşmayı dışlamamaktır.
Eğer bu böyle olmasaydı ne düşünen, yaratan
insan ne hayvanlar alemi nede binlerce ağaçlar, çiçekler, bitkiler olabilirdi.
Sadece molekül ve bileşiklerden meydana gelen “CANSIZ” ya da tek hücreli
YARATIKLAR olarak kalınırdı.
Bugünü canlı doğada varolan her canlının her
biri birer ÖRGÜTLÜLÜK, İÇ DİSİPLİN ve İŞ BÖLÜMÜ, UZMANLAŞMA VE HER NESİL
ÜZERİNE İLAVE EDİLEN “BİLGİ BİRİKİMİ”NİN “DEVAMLILIĞIN” ÖRNEĞİDİR.
Bu “bilgi birikimi” “elbise gibi atılsaydı”
(bilgisayara format atar gibi silinip sıfırlansaydı) ve bu birikim, örgütlenme,
maddenin iç dinamiği ile oluşamasaydı, bugün ki kâinatta insanlıktaki gelişimde
olamazdı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder