Ali Ersin Gür 21.11.2016 DD facebook
Türkiye solunun açmazı, grupsal çıkarların genel devrim ve demokrasi
mücadelesinin önüne çıkarılmasıdır. Bunun devamı olarak da kişisel çıkarlar, bu
kez grupsal çıkarların önüne geçiyor. Bu zihniyet aşılmadıkça ülkede solun
gelişmesini beklememek lazım. Bu krizi aşmanın yolu ise tamamen yeni bir
anlayışla "doğrudan demokrasi yöntemini" hakikaten yaşama geçirmekten
geçiyor.
****
Yanıt
Çetin Serfidan 22.11.2016 DD facebook
Solda olmaması gereken bu "bireysel çıkarları" meselesini iyi
irdelemek gerektığıni düşünüyorum.
Sol yada sosyalist mücadeleye katılan kişiler hiç şüphe yok ki "dar kişisel çıkar" için katılmadılar.
Aydınlar, okuyarak, araştırarak kimileri sınıfsal kimileri hümanist ve yurtsever düşüncelerle hiç bir çıkar beklemeden özveri ile bu savaşıma katıldılar.
İşçiler, onlarda çeşitli bir şekilde karşılaştıkları Sosyalist, komünist genel olarak sol düşünce ve öğreti ile tanıştılar.
Burada aydınlardan farklı olarak kişisel ve sınıfsal çıkar iç içe geçmiş bir şekilde vardır. Fakat bu asla dar bir "kişisel çıkar" değildir.
Çok önemli bir bölümü gözlerini kırpmadan hayatları verdiler.
Bunlara her kesimden sayısız örnekler verilebilir.
Sonra ne oldu ki sol ve sosyalist düşünce toplumda benimsenmeye ve itibar kazamaya başladıkça bazı hastalıklı durumlar ortaya çıktı ve sayısız parçacıklara bölündük.
İşte bunu çok iyi incelemek gerekir diye düşünüyorum.
Ben bir yazımda bunu toplumların tarihinin derinliklerinden gelen bazı koşullanmalarla ve aşiret gibi kabile gibi tek adamlığı KUTSAYAN, PUTLAŞTIRAN ve halk kitlelerini biat kültürü ile edilgenleştirilmiş ve KURŞUN ASKER YAPAN feodal yapı kültürleriyle ve geleneklerle açıklamaya çalışmıştım. Gerçi bu hiçbir karşı görüş getirilmeden "saçmalamak"olarak değerlendirildi, varsın öyle değerlendirilsin bu değerlendirmemde ben ısrarlıyım.
Ayrıca daha çeşitli çok önemli faktörlerinde olduğunu düşünüyor ve varsayıyorum.
Şimdilik burada noktalıyorum. Tartışma zenginleşirse eğer, açıklar ve dillendiririm.
Sol yada sosyalist mücadeleye katılan kişiler hiç şüphe yok ki "dar kişisel çıkar" için katılmadılar.
Aydınlar, okuyarak, araştırarak kimileri sınıfsal kimileri hümanist ve yurtsever düşüncelerle hiç bir çıkar beklemeden özveri ile bu savaşıma katıldılar.
İşçiler, onlarda çeşitli bir şekilde karşılaştıkları Sosyalist, komünist genel olarak sol düşünce ve öğreti ile tanıştılar.
Burada aydınlardan farklı olarak kişisel ve sınıfsal çıkar iç içe geçmiş bir şekilde vardır. Fakat bu asla dar bir "kişisel çıkar" değildir.
Çok önemli bir bölümü gözlerini kırpmadan hayatları verdiler.
Bunlara her kesimden sayısız örnekler verilebilir.
Sonra ne oldu ki sol ve sosyalist düşünce toplumda benimsenmeye ve itibar kazamaya başladıkça bazı hastalıklı durumlar ortaya çıktı ve sayısız parçacıklara bölündük.
İşte bunu çok iyi incelemek gerekir diye düşünüyorum.
Ben bir yazımda bunu toplumların tarihinin derinliklerinden gelen bazı koşullanmalarla ve aşiret gibi kabile gibi tek adamlığı KUTSAYAN, PUTLAŞTIRAN ve halk kitlelerini biat kültürü ile edilgenleştirilmiş ve KURŞUN ASKER YAPAN feodal yapı kültürleriyle ve geleneklerle açıklamaya çalışmıştım. Gerçi bu hiçbir karşı görüş getirilmeden "saçmalamak"olarak değerlendirildi, varsın öyle değerlendirilsin bu değerlendirmemde ben ısrarlıyım.
Ayrıca daha çeşitli çok önemli faktörlerinde olduğunu düşünüyor ve varsayıyorum.
Şimdilik burada noktalıyorum. Tartışma zenginleşirse eğer, açıklar ve dillendiririm.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder