Gruba katıldığımdan beri
tartışmaları olabildiğince dikkatle izlemeye çalışmaktayım. "DOĞRUDAN DEMOKRASİ" kanımca tam
olgunlaşmış "oturmuş"
bir yöntem değil. Amaçlananın "halkın"
doğrudan kararlara katılması olduğunu biliyorum. Ancak bu kadarı
yeterlimidir? Uygulamada ne gibi sonuçlar doğurur. Bu tarif yeteri kadar
açıklığa kavuşturulmamıştır. Bunu
sırayla gidersek Apartman yada site yönetimlerinden başlayarak mahalle ,ilçe,
il, bölge, ülke yönetimlerine oradan da ülkeler arası ilişkilerden birleşmiş
milletler karalarına kadar uzatabiliriz.
Tabi birde bunun sivil toplum ve
siyasal örgütlenme ayakları var. Buralarda "KARARLARA
DOĞRUDAN KATILIM" nasıl olacak? Bir karar üretilirken sonuçta mutlak
bir OYLAMA olacaktır ve kararlar ÇOĞUNLUK OYLARI ile KABUL EDİLECEKTİR. Peki azınlıkta kalan görüşler ve istekler ne olacaktır?
Herhangi bir örgüt (siyasi veya sivil toplum orgütleri olabilir) veya ülke
içinde bu "ÇOĞUNLUĞUN MUTLAK EGEMELİĞİNE" yol
açmaz mı ?
"AZINLIKTA KALANLARIN
HAKLARI" NE OLACAK.? Hele bunu ÜLKE YÖNETİMİN DE DÜŞÜNÜRSENİZ her bir karar için bir REFEERANDUM GEREKTİRMEYECEK MİDİR?
Bunu bu güne uygularsa AKP
yönetiminde bu tam bir ÇOĞUNLUK DİKTATÖRYASINA DÖNÜŞMEZ Mİ ? Hele bunları
gezegenimizi ilgilendiren globel sorunlarda düşünürsek içinden çıkılmaz bir
durum ortaya çıkar. BEN CE BU "ÇOĞUNLUKÇU" sonuçlar doğurucak
sonuçlar üzerinde tartışmak gerekir.
DOĞRUDAN DEMOKRASİ KAVRAMINI "ÇOĞUNLUKÇU” DEĞİL , “ÇOĞULCU”,
"KATILIMCI", "ÖZGÜRLÜKÇÜ" ve FARKLILIKLARIMIZLA BİR ARADA
OLMAK, AZINLIK HAKLARI, AZINLIKLARIN ÇOĞUNLUK OLMA HAKLARI GİB "KAVRAMLARLA"
İÇİNİ DOLDURMAK, zenginleştirmek gerekir diye düşünüyorum, Saygılarımla.
İbrahim Özkurt‘un yanıtı 27.01.2015
|
Çetin merhaba,
Doğrudan demokrasi yöntemi, İnsanların kendilerini ya da çevrelerindeki sorunları ilgilendiren her şey hakkında KARAR SÜREÇLERİNE katılımı içerir. Yani sorunların çözümünü asla temsilcilerine bırakmaz. Ulus devlet bilindiği üzere temsili demokrasi işletilmeksizin yönetilemez. Ulus devletler birer halklar hapishanesi olduğuna göre biz solcuların görevi onu tasfiye etmek, yıkmak olmalıdır.
Doğrudan demokrasi yöntemi, İnsanların kendilerini ya da çevrelerindeki sorunları ilgilendiren her şey hakkında KARAR SÜREÇLERİNE katılımı içerir. Yani sorunların çözümünü asla temsilcilerine bırakmaz. Ulus devlet bilindiği üzere temsili demokrasi işletilmeksizin yönetilemez. Ulus devletler birer halklar hapishanesi olduğuna göre biz solcuların görevi onu tasfiye etmek, yıkmak olmalıdır.
Şuna karar vermeliyiz. Önce temsili demokrasiyi kendi içimizde de kurgulayarak devlet yönetimini ele geçirmeyi mi hedeflemeli, yoksa onu meclisler, komün al
kooperatifler, demokratik özerk birimler ve konfederasyonlarla parçalayıp,
işletilemez duruma getirmeyi mi? Buna karar vermeliyiz.
Doğrudan demokrasi verilen bu karar ışığında değerlendirmeliyiz. Zira “ülke yönetimi nasıl olacak”? falan gibi sorular doğrudan demokrasi ile ilişkilendirilmemeli. Yukarıya saymaya çalıştığım kurumlarda ise doğrudan demokrasi rahatlıkla işletilebilir.
Üstelik insanlar yaşadığı ve çalıştığı alandaki kurumlarda bir özne olarak karar süreçlerine doğrudan katıldığı, yaşadığı ve çalıştığı alanlarda sorunlara temsilcisiz müdahil olduğu takdirde tüm dünyada çözüm süreçlerine katılmış sayılır. Hani bir söz vardır “Herkes evinin önünün temizlerse tüm dünya temiz olur” diye, işte onun gibi bir şey. Üstelik konfederasyonlar şeklinde yeniden yapılandırılmış bir dünya da her tür üretim KAR amaçlanmaksızın yapılacağı, üretimin adil dağıtımı ve paylaşımı üzerinden yürütüleceği için insanlığın karşısına büyük ölçüde TEKNİK sorunlar çıkacaktır ve sorunların çözümü çıkarlar söz konusu olmadığı için çok kolay çözümlenebilecektir.
Devam edersek; Doğrudan demokrasi insanların karşılarına çıkan sorunun çözümü için işletileceğinden, yerellerde de siyasi guruplaşmalar söz konusu olmaz. Yani azınlık-çoğunluk gibi gruplaşmalardan söz ediyorum. Zira kişi her konuda özgür olduğu için insanlar arası bir guruplaşma olmaz. İnsanlar bir program etrafında guruplaşmayacaklarından azınlık-çoğunluk gibi kümelenmeler zaten olmayacaktır. İnsanlar gündemleri tartışırlarken farklı düşünebilirler, ama her gündemde aynı kişiler aynı yerde olmazlar. Şu da bir gerçek ki insanlar her konuda aynı düşünceye sahip olamazlar. Olsalar gelişme durur. O halde oylama gerektirdiği durumlarda elbette ki oylama yapılır ve çoğunluğun kararı uygulanır. Alınan karar tek bir madde için olacağından pratikte karşılığı test edilir ve yanlış karardan anında dönülür.
Doğrudan demokrasi verilen bu karar ışığında değerlendirmeliyiz. Zira “ülke yönetimi nasıl olacak”? falan gibi sorular doğrudan demokrasi ile ilişkilendirilmemeli. Yukarıya saymaya çalıştığım kurumlarda ise doğrudan demokrasi rahatlıkla işletilebilir.
Üstelik insanlar yaşadığı ve çalıştığı alandaki kurumlarda bir özne olarak karar süreçlerine doğrudan katıldığı, yaşadığı ve çalıştığı alanlarda sorunlara temsilcisiz müdahil olduğu takdirde tüm dünyada çözüm süreçlerine katılmış sayılır. Hani bir söz vardır “Herkes evinin önünün temizlerse tüm dünya temiz olur” diye, işte onun gibi bir şey. Üstelik konfederasyonlar şeklinde yeniden yapılandırılmış bir dünya da her tür üretim KAR amaçlanmaksızın yapılacağı, üretimin adil dağıtımı ve paylaşımı üzerinden yürütüleceği için insanlığın karşısına büyük ölçüde TEKNİK sorunlar çıkacaktır ve sorunların çözümü çıkarlar söz konusu olmadığı için çok kolay çözümlenebilecektir.
Devam edersek; Doğrudan demokrasi insanların karşılarına çıkan sorunun çözümü için işletileceğinden, yerellerde de siyasi guruplaşmalar söz konusu olmaz. Yani azınlık-çoğunluk gibi gruplaşmalardan söz ediyorum. Zira kişi her konuda özgür olduğu için insanlar arası bir guruplaşma olmaz. İnsanlar bir program etrafında guruplaşmayacaklarından azınlık-çoğunluk gibi kümelenmeler zaten olmayacaktır. İnsanlar gündemleri tartışırlarken farklı düşünebilirler, ama her gündemde aynı kişiler aynı yerde olmazlar. Şu da bir gerçek ki insanlar her konuda aynı düşünceye sahip olamazlar. Olsalar gelişme durur. O halde oylama gerektirdiği durumlarda elbette ki oylama yapılır ve çoğunluğun kararı uygulanır. Alınan karar tek bir madde için olacağından pratikte karşılığı test edilir ve yanlış karardan anında dönülür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder