ÜTOPYADAN GERÇEĞE
SOYUTTAN SOMUTA
TEORİ VE PRATİK
07 04 2016
Doğrudan demokrasi için çok şey yazıldı çizildi bu grupta.
Doğrudan demokrasi için çok şey yazıldı çizildi bu grupta.
Bu düşünceyi ya da “tasarımı” hiç sorgulamadan savunan arkadaşlar ana temel fikrini Bookchin’den
genellikle Geleceğin Devrimi kitabında
ya da bu düşünürün diğer eserlerinde dillendirdiği düşüncelerinden alıyorlar.
Şüphesiz ki her
siyasal önermenin, hareketin kısa ve uzun vadeleri hedefleri içeren bir siyasal
ve ekonomik programı vardır.
Yine bu iki şey
de belli bir sınıf ve katmanların çıkarlarına ve bu sınıfların dünya görüşünü ekonomik
v e siyasal programını uygulamak ve hayata geçirmek için vardırlar.
Ben Bookchin’in
eserlerinde nasıl bir ekonomik sistem öngördüğünü bulamadım.
Devletsiz, iktidarsız bir dünya öngörüyor, bu hedefte birleşiyoruz.
Devletsiz, iktidarsız bir dünya öngörüyor, bu hedefte birleşiyoruz.
Kapitalist
devletin HALK MECLİSLERİ, MAHELLE MECLİLERİ kuşatması ile İŞLEVSİZLEŞTİRİLEREK
YIKILACAĞINI ÖNGÖRÜYOR.
Peki ekonomik sistem, üretim araçlarının mülkiyeti, bankalar, maliye, yargı, dış ticaret vb nasıl ve ne olacak, uluslar arası ilişkiler nasıl yürütülecek?
Peki ekonomik sistem, üretim araçlarının mülkiyeti, bankalar, maliye, yargı, dış ticaret vb nasıl ve ne olacak, uluslar arası ilişkiler nasıl yürütülecek?
Bu grupta da
Bookchin’in öngörülerini hiç sorgulamadan benimseyen arkadaşlar bunları aynen
savunuyorlar. Üretim araçlarının mülkiyeti, bankalar, maliye, yargı, dış
ticaret vb örgütlenme konularına hiç değinmiyorlar. Örgütlenme olarak da sadece
“HALK MECLİSLERİ ve MAHELLE MECLİSLERİNİ” savunuyorlar.
Oysa insanlar, özellikle
emekçi sınıflar hele çağımızda bir sinir ağı ya da tüm hücrelere kadar uzanan
damarlar ağı gibi iç içe geçmiş örgütlenmeler olmadan “SINIFSIZ TOPLUMA” varıncaya
kadar bu sorunlarına çare bulamazlar, egemen sınıflara karşı mücadele
edemezler. Bu durum “SINIFSIZ TOPLUMA” varışı da engeller. Çünkü bunlara çare
üretemeyen toplumlar TARİHSEL GELİŞİMİN gerisinde kalırlar. Bu durumda “EŞİTSİZ
GELİŞİMİ” tetiklenir.
Bu günün “GERİ KALMIŞ veya AZ GELİŞMİŞ” diye
adlandırılan toplumlar ve Türkiye bu değerlendirmeye buna tipik örnektir. Bu “EŞİTSİZ
GELİŞİMİ, GERİ KALMIŞ veya AZ GELİŞMİŞLİĞİ” etkileyen sorunlarını çözebilme becerisini
gösterememeyi belirleyen şüphesiz ki daha çokça başka faktörlerde vardır.
Bir başka iddia
kapitalist devletin HALK MECLİSLERİ, MAHELLE MECLİSLERİ kuşatılması ile
İŞLEVSİZLEŞTİRİLEREK. YIKILMASI…
Ülke içinde
ordusuyla, polisiyle, MİT’iyle, bankalarıyla, basınıyla, kontrolü altındaki
sivil toplum örgütleriyle ekonominin ve nüfusun her alanını ve dünya
kaynaklarını kontrol edecek kadar örgütlenmiş bu burjuvazinin devletini ve
uluslararası sermayenin, finans oligarşinin egemenliğini yıkmak, bu kadar basit
ve kolay mıdır, gerçek hayatta bunun ne kadar karşılığı vardır?
Bunun için hem
ülke içinde hem de uluslararası düzeyde ( enternasyonal) ciddi örgütlenmeler
gerekmez mi ?
Hele son olarak,
yanlış bir kararla, (bence tuzağa
düşürülerek) bedeli çok ağır ödenen kazanılan bir çok mevziiyi de kaybettiren
yıllardır savaşan Kürtlerin başına gelenler ortadayken….
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder