İbrahim Özkurt 26.11.2015
Çetin dün yolculuğum nedeniyle yazını yeni gördüm. Dinozor deyişim bir suçlama değildi. Biliyorsun Sovyetler çökünce Marksist-Leninist çizgiyi savunanlar için söylenen bu sözü olumluya çevirmiştik. Tıpkı gezi direnişindeki Çapulcu yakıştırmasını olumluya çevirdiğimiz gibi. Kısacası bu bir suçlama falan değildi. Ama sen çaktırmadan "Fakat ben sana ayni jargonla revizyonist, oportünist, Saroz’un liboşları, dönek, vb.gibi yakıştırmalarda bulunmayacağım" diye yazarak sanırım demediğini bırakmamışsın. Ama ben üstüme alınmıyorum. Çetin bu tartışmaların çok ta yararlı olacağını düşünmüyorum. Yeni bir şeyler söylemek istersen yaz yararlanalım. Ben geçmişimdeki olduğum gibi Leninist değilim. günümüz İşçi sınıfının ideolojik ve fiili öncülük yapabileceğine de inanmıyorum. Örgütlenmeden yanayım ama işçi sınıfı merkezli klasik tarzda bir örgütlenmenin yarardan çok zarar vereceğine inanıyorum. Yazının bir yerinde, "Ben inanıyorum ki büyük insanlık bir gün kendi iradesi ile yaşamına ve geleceğine yön verecek yolu bulacaktır.
Bu uzun bir yolculuk olacak gibi görülüyor." diyorsun. Ben de diyorum ki, acele etmezsek yaşanacak bir dünya bırakmayacak burjuvazi. Bir an önce toplumun tüm ezilenleri ile (99) YAŞADIĞIMIZ VE ÇALIŞTIĞIMIZ HER ALANDA KOMÜN AL yaşamı doğrudan demokrasiyi işleterek inşa etmeliyiz. Söz konusu inşalar bir birlerine benzemmek zorunda değil. Komün al inşaların kuvvetle muhtemel köylerden başlayacağını düşünüyorum. KOZOVA örneğinde olduğu gibi kentlerde de işçi sınıfı kar amaçlı olmayan kolektif üretimler yapmalı. Ama günümüz klsik solu devrim ve iktidar beklediği için bu ve benzeri günlük hayat devrimlerini küçümsüyor. Bilmem anlatabildim mi?
https://tr-mg42.mail.yahoo.com/neo/launch?.rand=7m39as53j3avl#6093119865
Çetin dün yolculuğum nedeniyle yazını yeni gördüm. Dinozor deyişim bir suçlama değildi. Biliyorsun Sovyetler çökünce Marksist-Leninist çizgiyi savunanlar için söylenen bu sözü olumluya çevirmiştik. Tıpkı gezi direnişindeki Çapulcu yakıştırmasını olumluya çevirdiğimiz gibi. Kısacası bu bir suçlama falan değildi. Ama sen çaktırmadan "Fakat ben sana ayni jargonla revizyonist, oportünist, Saroz’un liboşları, dönek, vb.gibi yakıştırmalarda bulunmayacağım" diye yazarak sanırım demediğini bırakmamışsın. Ama ben üstüme alınmıyorum. Çetin bu tartışmaların çok ta yararlı olacağını düşünmüyorum. Yeni bir şeyler söylemek istersen yaz yararlanalım. Ben geçmişimdeki olduğum gibi Leninist değilim. günümüz İşçi sınıfının ideolojik ve fiili öncülük yapabileceğine de inanmıyorum. Örgütlenmeden yanayım ama işçi sınıfı merkezli klasik tarzda bir örgütlenmenin yarardan çok zarar vereceğine inanıyorum. Yazının bir yerinde, "Ben inanıyorum ki büyük insanlık bir gün kendi iradesi ile yaşamına ve geleceğine yön verecek yolu bulacaktır.
Bu uzun bir yolculuk olacak gibi görülüyor." diyorsun. Ben de diyorum ki, acele etmezsek yaşanacak bir dünya bırakmayacak burjuvazi. Bir an önce toplumun tüm ezilenleri ile (99) YAŞADIĞIMIZ VE ÇALIŞTIĞIMIZ HER ALANDA KOMÜN AL yaşamı doğrudan demokrasiyi işleterek inşa etmeliyiz. Söz konusu inşalar bir birlerine benzemmek zorunda değil. Komün al inşaların kuvvetle muhtemel köylerden başlayacağını düşünüyorum. KOZOVA örneğinde olduğu gibi kentlerde de işçi sınıfı kar amaçlı olmayan kolektif üretimler yapmalı. Ama günümüz klsik solu devrim ve iktidar beklediği için bu ve benzeri günlük hayat devrimlerini küçümsüyor. Bilmem anlatabildim mi?
https://tr-mg42.mail.yahoo.com/neo/launch?.rand=7m39as53j3avl#6093119865
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder