Kobanê’yi IŞİD düşüremedi, AKP düşüremedi ama ‘şanlı’ Komünist Partisi lideri Aydemir Güler düşürdü… Bizim memlekette her şey lafta oluveriyor ya o da lafta düşürüverdi.
Kobanê’de direniş artık solda değilmiş, Aydemir Güler öyle karar vermiş. ABD Kobanê’ye silah yardımı yaptı ya, fırsat bu fırsat bir kez daha Kürt Hareketini emperyalizm işbirlikçisi ilan etmiş;
Kobanê’de direniş artık solda değilmiş, Aydemir Güler öyle karar vermiş. ABD Kobanê’ye silah yardımı yaptı ya, fırsat bu fırsat bir kez daha Kürt Hareketini emperyalizm işbirlikçisi ilan etmiş;
“Kobanê'nin askeri olarak düşmemesiyle politik olarak soldan düşmesi arasındaki diyalektiğe bakılmak zorunda”ymış.
“Kürt siyaseti açısından, girilen bu yol herhangi bir biçimde sürpriz değil. Ancak benzeri yolların her defasında “Türk sosyalizmi” tarafından aklanması artık gına getir”miş.
“Kobanê'de IŞİD'in kuşatma mevzileri ABD tarafından vurulacak ve Kobanê ABD mühimmatıyla savunulacaksa, siyaseten kent düşmüştür! Bu tabloya “devrim sürüyor” adını takmak emperyalizmi aklamak”mış.
Bu kadar da olmazmış…
Bunu Gezi’de milliyetçi kitleyi görünce hemen Türk bayrağı altına giren, bayraklarla 29 Ekim kutlaması yapan TKP’nin yöneticisi söylüyor.
Adam kafalayacağım diye esneye esneye Gezi’de faşist Perinçekle ittifaka kadar gidenler,'ABD’ye karşı o zaman anti-emperyalisttir' diye kendi halkını katletmekten çekinmeyen Esad’ın Türkiye bürosu görevini üstlenenler söylüyor.
Sekülerizmi savunuyor diye emperyalizmle daha fazla göbekten bağlanacağına dair ABD’ye gidip sözler veren CHP’yle kucak kucağa seçime girmekten çekinmeyenler söylüyor.
Sen esneyince, lastik gibi uzayınca komünistliğine helal gelmiyor da Rojava’da kendisinden kat be kat güçlü IŞİD ve destekçisi AKP’ye karşı kadın, yaşlı, çocuk savaşan, her gün can veren Kürt Hareketi nereden gelirse gelsin silah desteğini kabul edeceğini söyleyince mi işbirlikçi oluyor!
Nereden baksan altı boş bir kibir, sanırsınız ki adamlar Ekim Devrimi’ni yapmış, sağa sola talimat yağdırıyorlar.
Bu ‘Komünist önder’ Güler Taksim’de parti binasında kağıt oynayıp, çay içerken kimin solda kaldığına karar verirken bazıları da Kobanê’de savaşıyor ya da dayanışmak için elinden geleni yapıyor. Suphi Nejat Ağırnaslı gibi enternasyonalizmi lafta değil siperde gerçekleştiriyor.
Che Küba’ya neden gittiyse, yüzlerce sosyalist İspanya’ya neden gittiyse Ağırnaslı da o yüzden Kobanê'ye gitti ama bunu ‘Türkçü Türk sosyalistlerine’ anlatmak zor, onlar Ötüken’de devrim olmasını bekliyorlar gitmek için.
Bu ‘Komünist önder’ Güler Taksim’de parti binasında kağıt oynayıp, çay içerken kimin solda kaldığına karar verirken bazıları da Kobanê’de savaşıyor ya da dayanışmak için elinden geleni yapıyor. Suphi Nejat Ağırnaslı gibi enternasyonalizmi lafta değil siperde gerçekleştiriyor.
Che Küba’ya neden gittiyse, yüzlerce sosyalist İspanya’ya neden gittiyse Ağırnaslı da o yüzden Kobanê'ye gitti ama bunu ‘Türkçü Türk sosyalistlerine’ anlatmak zor, onlar Ötüken’de devrim olmasını bekliyorlar gitmek için.
***
Bir de zat buyuruyor “Türkiye'de solun genetiğinde laik, aydınlanmacı bir gericilik karşıtlığı vardır.” IŞİD’den daha gericisi mi var?
Esad laik olduğu için kankan oluyor da IŞİD’e karşı savaşan Kürt Hareketi’nin nesini beğenmiyorsun?
Esad gibi Rusya, İran yanlısı olduğunu mu ilan etmesi lazım beğenmen için?
Bu anti-emperyalizm mi? Putin, Esad yandaşlığı mı?
***
Mevzu şudur; bilumum ulusalcı çevre gibi KP de TC devletinin uluslararası stratejisine bağlıdır.Türkiye egemen sınıflarının ideolojik kalıplarına gömülüdür.
Bugün Türkiye, Ortadoğu’da sınırlar dağılırken PKK’nin kuruluşundan beri güçlü destek bulduğu Suriye Kürt nüfus alanında oluşan yarı devletimsi Rojava oluşumunu kendisine öncelikli düşman olarak görüyor.
Suriye’nin bölünmesiyle birlikte Öcalan çizgisinde oluşan bir devletle karşı karşıya kalabileceklerinin farkındalar.
Bu oluşumunun önüne geçmek için IŞİD’i taşeron olarak kullandılar. Bölgedeki Kürtlere karşı 1915 benzeri bir tehcir siyasetini hayata geçirmeye çalıştılar. Fiilen barış sürecini bitirmekten, ülke içinde bir isyana yol açmaktan çekinmediler. Bu tutumlarından da vazgeçmeyecekler. Bu yüzden de muhtemel ülke içindeki Kürt isyanına karşı polis yasasıyla baskıcı önlemler getiriyorlar.
Şimdi sosyalistler bir tercih yapacaklar ya Kürtlerin kendi kaderini tayin hakkını tanıyacaklar ve yüzünü sola dönmüş Rojava Kantonları ile dayanışacaklar ya da Türk devletinin stratejisine eklemlenecekler.
Aydemir Güler ve benzeri ulusalcılar Rojova'yı ucuz göz boyamasıyla ABD yanlısı göstererek kendi AKP/TC yandaşı tutumlarını gizlemeye çalışıyorlar. İşte bu sözüm ona radikallik/ aşırı solculukla saklanmaya çalışılan şey bu sözde komünistlerin egemen sınıflarla işbirlikçiliğinin bizzat kendisidir.
| Yorumlar |
| ||
| ||
| ||
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder