Zülfikar Özdoğan /Suat Bozkuş 29/11/2011 Tustav
Dersimli alevi kürdlere yapilan zulüm sadece Türkiye Cumhuriyeti'nin, sadece CHP'nin, sadece kurulu duzeninin bir 'ayıbı' değildir, ayni zamanda ve özellikle komünistlerin, o dönemin tek partisi TKP'nin ayıbıdır.
Çünkü TKP o dönemde yapığı açıklamalarda Ankara Hükümeti'nin Dersim'de uyguladığıbu zulmü açık ve net bir biçimde onayladı. Bunun en önemli kanıtı R.Davos imzalı Ý. Bilen yazısıdır. Bu konuyu daha önce bu grupta ele aldığım için tekrar etmek istemiyorum. Ayrıca R. Davos'un ilgili yazısı birçok yerde yayınlandı. Internet'de bile rahatlıkla bulunabilir.
İsin ilginç tarafı, TKP, daha sonraki omrunun hic bir safhasinda, Bilen'in olumunden sonra bile bu konuda net bir aciklama yapmadi. Yani bu utanç verici tutum TKP'nin tarihinde kara bir leke olarak kaldı.
Gönül isterdi ki, mevcut hükümetten önce komünistler bu konuda özür dilesin, hem geçmişlerindeki bu kara lekeyi temizlesin, hem de topluma öncülük etsin. Anlaşılan o ki, bu anlamda komünistlerin gidecek daha çok yolu var!
Ayrıca geç kalan özür, özür değildir. Olsa olsa bir itiraftir. Bedeli ise sadece utançtır.
Suat Bozkuş
Zülfikar arkadaş,
Dersimli alevi kürdlere yapilan zulüm sadece Türkiye Cumhuriyeti'nin, sadece CHP'nin, sadece kurulu duzeninin bir 'ayıbı' değildir, ayni zamanda ve özellikle komünistlerin, o dönemin tek partisi TKP'nin ayıbıdır.
Çünkü TKP o dönemde yapığı açıklamalarda Ankara Hükümeti'nin Dersim'de uyguladığıbu zulmü açık ve net bir biçimde onayladı. Bunun en önemli kanıtı R.Davos imzalı Ý. Bilen yazısıdır. Bu konuyu daha önce bu grupta ele aldığım için tekrar etmek istemiyorum. Ayrıca R. Davos'un ilgili yazısı birçok yerde yayınlandı. Internet'de bile rahatlıkla bulunabilir.
İsin ilginç tarafı, TKP, daha sonraki omrunun hic bir safhasinda, Bilen'in olumunden sonra bile bu konuda net bir aciklama yapmadi. Yani bu utanç verici tutum TKP'nin tarihinde kara bir leke olarak kaldı.
Gönül isterdi ki, mevcut hükümetten önce komünistler bu konuda özür dilesin, hem geçmişlerindeki bu kara lekeyi temizlesin, hem de topluma öncülük etsin. Anlaşılan o ki, bu anlamda komünistlerin gidecek daha çok yolu var!
Ayrıca geç kalan özür, özür değildir. Olsa olsa bir itiraftir. Bedeli ise sadece utançtır.
Suat Bozkuş
Zülfikar arkadaş,
Eline diline sağlık. Yazdıklarına katılıyorum.
Ayrıca 30'lu yıllarda Kıvılcımlı hocamızın "İhtiyat kuvvet Şark" adlı raporuyla MK'ya başvurmasına rağmen bu hata affedilebilir mi?
Bugün Kıvılcımlı hocamızın kitabı da İ. Bilen'in yazısı da ortada. Herkes elini -varsa- vicdanına koyup konuşsun!
Vicdanı olmayanlarla da işimiz yok. İstediklerini söylesinler.
Ben başka yerlere de yazdım: Dersim zulmü değil SOYKIRIMI çıkarılan Tunceli kanunlarıyla ve TBMM kararıyla yıllarca hazırlığı yapılan ve uygulanan bir soykırımdır. Dört başı mamur bir devlet uygulamasıdır. Atatürk de, İnönü de , Bayar da, Çakmak da elbirliği-işbirliği yapmıştır. TBMM'de Tunceli kanunlarına karşı çıkan tek kişi var mı? Kim? Hepsi de suç ortağıdır.
Onlar neyse de o tarihte MK üyeleri Karadeniz'de hançerlenmiş,-Hala kalplerimizde kanayan 15 yara- kalanları da zindanlarda ya da sürgünlerdeki TKP niye bu pisliğe maydanoz oluyor ya da olmuş?
Ama trajediye bakalım ki Erdoğan bile her -ne sebeple olursa olsun- yarım ağızla özür diliyor, ama TKP ya da onun mirasçılarıyım diyenler dilemiyor.
Ben de kendimi tarihi TKP'nin yani Suphilerin, Nejatların, Kıvılcımlıların, Şefik Hüsnülerin, Nazımların, Raşat Fuatların, Mihri Bellilerin mirasçılarından biri olarak görüyorum.
Kendi adıma da örgütüm adına da daha önce kongre kararıyla özür diledim-diledik.
Kimse alınmasın ama dilimizde deyimdir. "İt it iken böyle yapmaz" derler.
TKP'liler komünist ise niye hala özür dilemiyor?
Kendileri bilir ama ben de onları komünist değil de insan bile saymam. Zaten soykırım suçları artık uluslararası hukukta suç sayılıyor. Soykırım yapmak değil de savunmak bile hatta soykırım değildir demek bile suç. İsteyen savunur ve en azından insanlık vicdanında mahkum olur, herkes kendisi tercihinde özgürdür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder