12 Eylül 2011 Pazartesi

Bende sötliyeceğim,Ufuk Urasın sözleri ile ilgili olarak..

M. Ataman Aksöyek  12/09/2011  Sol-Tartışma

Değerli Arkadaşlar,

Benimki biraz gecikmiş bir reaksiyon olacak. Gerçi arkadaşlar gerekli cevapları vermişler ama bu yazışmalara eklenecek şeylerde kalmış bence. Onları dile getireyim istedim.
Son günlerde doktorlarla uğraşıyordum. Konu açılmışken, hemen dile getireyim, doktorlarla dalaşmaya girdiğim süre öncesinde, sırasında ve sonrasında umabileceğimden fazlasıyla ilgilerini esirgemeyen bütün arkadaşlarıma candan teşekkürler.

UFUK URAS’IN SÖZLERİYLE İLGİLİ OLARAK;

Ufuk Uras’ın ifadesi amacını aşan bir söylem olmuş. Bu öbekte olanların en önde gelen ortak yanının tarihe gömülmüş olan TİP’in anısına sahip çıkmak olduğuna inanıyorum. Bu öbekte çok değişik duruş sergileyen insanlar var. Ortak yanımız bir dönemde TİP saflarında bir araya gelmiş olmamız. Buna hürmeten yazışıyoruz, söyleşiyoruz. Ama bu geçmişe saygıdan gelen tutumun geçmişimizi silinmesine de izin vermez sanırım. Tipinin, her yaşayan organizma gibi, günahları da vardır sevapları da. İş yapılan yerde bu kaçınılmazdır. Yaptığı iyi işler yanında, yanlışları da vardır. Her şeyden önce, kendi kendimize saygılı olmak için yanlışlarımızı dürüstlükle kabul ederken iyi ve doğru taraflarının da saptırılmasına izin veremeyiz kanısındayım.

Ufuk Uras, sözleriyle bir yanlış yapmakta, TİP’nin geçmişini, yaptığı en iyi şeylerden birisini (parlamenter çalışmasını) inkâr etmektedir. Arkadaşlarımızı buna sert veya yumuşak reaksiyon gösterme hakları vardır. TİP’in Türkiye parlamento çalışmaları, mücadelesi, sayıların, istatistiklerin dışında, karşıtlarının bile kabul ettiği, bir dönem açmıştır. Yeni bir TBMM’ne nitelik getirmiştir. Benim kuşağım bilir. Boran’ın konuşacağı zaman meclis koridorları boşalırdı. Boran, Milli Savunma bütçesine yaptığı eleştiriyi generaller verilmiş bir ders olarak almışlardı. Vs. vs. Biraz meraklısı bütün bunları Tarık Ağabey’in, Aybar’ın (ve başkalarının) anılarında bulabileceği gibi, TUSTAV’ın TİP’in parlamento çalışmalarını anlatan iki veya üç ciltlik (tam hatırlamıyorum) yayında bulabilir. (Burada TUSTAV’a ne kadar teşekkür etsek azdır) Yeter ki gerçeği öğrenmek istesin. Ufuk Uras bu zahmete bile katlanmamış, Herhalde, öylesine çalakalem yazmıştır. Zaten Ufuk Uras ’ın üyesi olduğu grup da o küçük TİP’in oluşturduğu fraksiyonun kalitesine ulaşmakta çok uzaktı. O grubun, Ufuk Uras ’ın grubunda olmayan, savunduğu bir ideolojisi vardı. Arkalarında yılların biriktirdiği bir sınıf bilinci ile sınıf savaşı veriyorlardı.

TİP’in Türkiye politik tarihinde o denli bir güçlü bir izi vardır ki, Ufuk Uras söze başlarken “hepimizin onuru” demek zorundaydı. Umur’un aracılığıyla yolladığı mesajda da aynı izleri görüyoruz. Konuşma yaptığı platformlarda da bu saygıyı esirgeyemezdi. Bir bakın, TİP’ni eleştirenlerin hemen hemen hepsi, bu baskıya boyun eğmek zorunda kalmışlardır.

Yine eklemek gerekli ki, Ufuk Uras , politik terbiyesi olan birisi olarak özür eklemeyi de unutmamış.

BİZİM KENDİ ARAMIZDAKİ TARTIŞMAYLA İLGİLİ OLARAK;

Arap Varlık, biz konuşmamızda (hatırladığım kadarıyla, yanlışın varsa düzeltsin) şöyle söylemişti,

“… Kimi vardır, tren durduğunda “… Ben bir su döküp geleceğim …” der ve gider, kimi tren hızla giderken kendini dışarı atar…” Aramızda trende kalanlar da var, trenden şu veya bu şekilde atlayıp gidenlerle. Tarihi mirasımızı savunanlar da. Doğal olarak reaksiyonlar değişik olacaktır. Sonuçta “değerlimize” dil uzatanlara mutlaka nazik olmak zorunda da olduğumuzu düşünmüyorum. Her şeyde uzlaşmak zorunda olduğumuzu da hiç düşünmüyorum. Gereğinde “sesini yükseltmek” zorunlu olabilir. Eğer gerekli cevap verilmezse işi azıtanlar da çoğalır. Ayağıma basıldığında ses edeceğim bilinirse, her ne sebeple olursa olsun, ayağıma basmayı kalkanlar bir düşünürler. Kanımca Burhan Hoca gerekeni yerine getirmiştir.

Hepinizi kucaklarım.

M. Ataman Aksöyek
Yazının aslı:  http://tr.mg40.mail.yahoo.com/neo/launch?.rand=223254053&clmigstart=20110831

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder