Aileler
takipsizlik kararına da kan parasına da tepkili
Evrensel
23.10.2014
Torunlar GYO, asansör faciasında yaşamını
yitiren 10 işçinin ailesini parayla susturmak istiyor. Kimi aileler yaşadıkları
maddi sıkıntı nedeniyle “kan parasını” kabul ederken, davanın takipçisi olan
aileler ise tepkili. Torunlar patronları hakkında verilen takipsizlik kararına
da öfkeli olan aileler, “Adalet yerini bulmuyor. Sen 10 tane kişiyi öldür ondan
sonra takipsizlik kararı ver” dediler.
Ailelerin ve avukatlarının yaptığı habere
göre, davadan vazgeçmeleri karşılığında ailelere 500 ile 700 bin lira arasında
para teklif edildi. Torunlar’da yaşanan iş cinayetinde yaşamını yitiren 2 çocuk
babası Cengiz Tatoğlu’nun (38) memleketi Zonguldak’ta yaşayan babası Emekli
Maden İşçisi Selim Tatoğlu (58), firma avukatının takipsizlik kararından bir
gün önce anlaşma talebinde bulunduğunu söyledi. Baba Tatoğlu, “Akşam bayan bir
avukat aradı beni. O işyerinin avukatıymış. Bana ‘falanca aile 700 bin liraya
anlaştı, anlaşalım’ dedi. Ben ‘Onların paraya ihtiyacı varmış, anlaşmış’ dedim.
‘Aynı durumda sizin oğlunuz olsaydı siz ne yapardınız’ dedim. Yine de görüşmeye
çağırdılar. 25 Ekim’e randevu verdiler. ‘Gelirim’ dedim. Ama o gün
gidebileceğimi sanmıyorum. Başka işlerim var” diye konuştu.
ADALET YERİNİ BULMADI
Torunlar GYO patronları ve üst düzey
yöneticileri hakkında verilen takipsizlik kararına da tepki gösterdi. Oğlunu
olaydan sonra güçlükle teşhis edebildiğini hatırlatan Selim Tatoğlu, şunları
söyledi: “İş arkadaşları cenazeyi gösterdi. Ben bu değil dedim. Benim oğlumun
alnında ve parmağında çizik vardı, ona bakarak tanıdık. Yoksa bulamayacaktık.
Yüzleri gözleri toz içinde, ağızları toprak dolmuş vaziyetteydi. Bu kararla
adalet yerini bulmadı. Sen 10 kişiyi öldür, sonra takipsizlik kararı çıksın.”
Oğlunun mezarı başında dua eden anne Müzeyyen Tatoğlu da (59), “Ben dava
açacağım yeniden. Benim çocuğumun cenazesi hamur gibi ezilmiş halde getirildi.
Bu çocuklar boşuna mı ezildiler orada? Bu asansörde arıza bulundu. Biz bu
kararı kabul etmiyoruz” dedi.
ŞİRKET ‘GÜÇ BİZDE’ DİYOR
Kazada yaşamını yitiren Hıdır Ali Genç’in
amcası Hüseyin Genç, en başından bu yana böyle bir teklife müsaade
etmediklerini söyledi. Genç Torunlar GYO’nun kan parası teklifiyle “Bizim
iktidarla bağımız açık, net. Savcılar, hakimler her şey belli. Bize zaten
dokunmazlar. Siz de paranızı alın kesin sesinizi. Gücümüz var bizimle
yarışamazsınız” dediğini dile getirdi. “Okula gideni var ekmek alamayanı var”
diyen Genç, ekonomik güçlük yaşayan ailelerin anlaşmaya mecbur bırakıldığını
ifade etti. Genç takipsizlik kararına karşı sorumluların yargılanması için
hukuki olarak ne gerekiyorsa yapacaklarını bildirdi.
Hürriyet gazetesinde yayınlanan haberde de kazada ölen Kartonpiyer Ustası Murat Usta’nın ailesinin avukatı Erdoğan İnan’ın sözlerine yer verildi. 820 bin liralık tazminat davası açtıklarını hatırlatan İnan, firmanın aracılar vasıtasıyla 500 bin TL teklif ettiğini aktardı. Şirketin ailelerin reddedemeyecekleri rakamlarla geldiğini kaydeden İnan, bunu kabul etmediklerini söyledi.
Hürriyet gazetesinde yayınlanan haberde de kazada ölen Kartonpiyer Ustası Murat Usta’nın ailesinin avukatı Erdoğan İnan’ın sözlerine yer verildi. 820 bin liralık tazminat davası açtıklarını hatırlatan İnan, firmanın aracılar vasıtasıyla 500 bin TL teklif ettiğini aktardı. Şirketin ailelerin reddedemeyecekleri rakamlarla geldiğini kaydeden İnan, bunu kabul etmediklerini söyledi.
PATRONA CEZASIZLIK POLİTİKASI
Torun Center’da yaşanan iş cinayetinde
hayatını kaybeden işçilerden Hıdır Ali Genç’in avukatı Yıldız İmrek, olası kast
ile adam öldürmek suçundan dava açılması gerekirken bilinçli taksir haliyle
dava açıldığını söyledi.
Ana firma olan Torunlar’ın işçi sağlığı ve
güvenliği ile ilgili gereken önlemleri almakla yükümlü olduğunu ancak sadece
idari ve teknik personelin sorumlu tutulduğunu belirten İmrek, “Daha önce de
aynı inşaatta bir işçi, asansörde bir kazayla yaşamını kaybetmiş. Önceki kazada
tutulan tutanaklarda, Bölge Çalışma Müfettişleri ve iş güvenliği uzmanları
tarafından belirlenen eksiklikler rapor edilmiş. Rapordaki eksiklikler Torunlar
şirketi tarafından bilinmesine rağmen giderilmemiş” dedi.
İşçilerin savcılığa verdiği ifadelerde, “Emre
Torun’un asansördeki arızayı bildiği ve şantiye teftişleri sırasında
merdivenleri kullandığı” ibaresine dikkat çeken İmrek, “Bilinçli taksir ile
verilecek ceza 2-15 yıl olacak. Eğer dava olası kast ile açılmış olsaydı, her
bir işçinin ölümü için ayrı ayrı 15-20 yıl ceza verilecekti” dedi. “Mahkemeler,
iş cinayetlerine karşı caydırıcı kararlar almak yerine patrona cezasızlık
politikası uyguluyor” diyen İmrek, takipsizlik kararına itiraz edeceklerini
bildirdi.
ASIL SORUMLU TORUNLAR
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) Üyesi Murat Çakır, Torunlar
Center Şantiyesinde yaşanan asansör faciasının sorumluluğunun asansör ve
taşeronun taşeronu olan şirketlere yıkılmaya çalışıldığını söyledi. “Torunlar
İnşaat olayın sorumlusudur. Sorun taşeron çalışma sistemindedir” diyen Çakır,
Torunlar İnşaat’ın milyarlarca dolarlık yatırım yapan büyük bir firma olduğunu,
hiçbir şekilde taşeron çalıştırmadan kendi asansörünü kurabileceğini ifade
etti. İşçilerin yönetimde söz sahibi olmasını istemedikleri için taşeronun
taşeronu olan bir çalışma sistemi uygulandığını ifade eden Çakır, Torunlar’ın,
hayatını kaybeden 8 işçinin ailesine 4 trilyon kan parası verdiğini
hatırlatarak “Torunlar için 4 trilyonun önemli olmadığını gerekirse işçiler
ölür mantığıyla hareket ettiklerini görüyoruz” dedi. Davutpaşa, Esenyurt ve
OSTİM davalarında da asgari düzeyde cezalar verildiğine dikkat çeken Çakır,
“Büyük şirketler, ailelere bir apartman dairesi parası vererek kendilerini
kurtarıyor. Ben buna modern kan parası diyorum” dedi. Para kazanmak için
işçilerin hayatlarının önemsenmediğini ve ölümlerin cezasız kaldığını ifade
eden Çakır, “Aynı durum Soma’da da yaşandı. Alp Gürkan şimdi dışarıda
dolaşıyor” dedi.
DAHA SOMA’NIN HESABI SORULMADI
DAHA SOMA’NIN HESABI SORULMADI
Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Beyza Metin, “Daha
Soma’nın hesabı sorulmadı. Sonra 17 Aralık Yolsuzluk davasının üzeri örtüldü.
Şimdi de ana işveren olarak iş yerinde yaşanan her eksiklikten birinci
dereceden sorumlu olan Torunlar İnşaat patronlarına takipsizlik kararı verildi”
dedi. Yargının verdiği bu kararla, patronların ve taşeron düzeninin yanında
olduğunu ifade eden Metin, “İşçi sınıfı ve emek örgütlerinin, işyerlerinden
mahkemelere kadar yaşanan bütün haksızlıklara ve emek sömürüsüne karşı, hayatın
her alanında işçi aileleriyle birlikte mücadele etmesi gerekiyor” dedi.
YARGI PATRONLARI KORUYOR
YARGI PATRONLARI KORUYOR
Torunlar İnşaat’ın daha fazla kâr için işçilerin yaşamını göz ardı
ettiğini ve yargı önünde aklandığını açıklayan Yrd. Doç. Özgür Müftüoğlu,
“Sendikalı olan işçiler işten atılıyor, ücreti ödenmediği için eylem yapan
işçiler dövülüyor, iş cinayetinde ölen işçiler kusurlu bulunuyor” dedi.
Toplumun hukuktan bir beklentisinin kalmadığını ve yargıya güvenin kaybolduğunu
ifade eden Müftüoğlu, “Sermayenin doğayı, emeği, insan haklarını rahatça
sömürmesine karşı çıkanlar, protesto edenler de polis şiddetiyle baskılanıyor”
dedi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder