Sevgili Sefa,
Senin devrimci anlayışınla İbo'nun şu an savunduklarıyla bağdaşmayacağı çok açık.
İbo ile 40 yılı aşkın sosyalist mücadele arkadaşlığımıza rağmen bugün ben de onunla bir çok konuda farklı düşünüyorum.
Ancak dostluğumuz devam ediyor.
Sovyet yenilgisinden sonra herkes bir arayış bir sorgulama içinde.
İbo'da kendine göre "kalıcı olabilecek" çözümler arayışı içinde.
Ben bir çok önermesine katılmasamda buna saygı duyuyorum.
Yani diyeceğim o ki İbo saf değiştirmedi.
O hala işçi sınıfını emekçilerinin safında yani bizim tarafta.Ama yeni denenmemiş kalıcı çıkış yolları arayışı içinde.
Ben dil üzerinde duruyorum.
Dil ve uslup çok önemli.
Ve tabi doğru yerde doğru tarafta olamakta.
"doğru taraf" incecik bir çizgi değil..
Oldukça kalın bir hat ve zemin üzerinde olmalıyız.Omuz omuza elele olabilmeliyiz.
Şunları söylemek zorundayım.
Dünyada tüm uygulamalar yenilgi ile bitti.
Yenilgilerde hatalı uygulamalar sonucu gelir.
Yani komünistler hata yaptı.
Bu gerçeği gözardı edemeyiz.
Bu gün bir küba bir Kuzey Kore, Çin ve sanırım vetnam kaldı.
Hangisinde uğrunda savaştığımız "özgürlük ve eşitlik" ve emeğin egemenliği, enternasyonalizm var.
Özellikle Kuzey Kore tam bir kapalı kutu.Verdiği görüntü bir militarizmin ve bürokrasinin batağında olduğu yönünde...
Generallerin yönettiği köprü başlarını ünüformalıların tuttuğu bir düzen asla sosyalizm olamaz.
Çin ise dolu dizgin kapitalizm yolunda.Görüntü bu.Amerikayı bile ayakta tutuyor tahvil alımlarıyla.
Küba ise benim için tam bir muamma.İhtiyatlı yaklaşıyorum.
Yazılandan çizilenden öğreniyoruz.
Orada yaşam nasıl,işçiler emekçiler nasıl yaşıyor,bürokrasi ne kadar var,yöneten yönetilen ilişkisi nasıl?
Geleceğe ait neler ve nasıl bir yaşam öngörüyorlar?
Kabul ediyorum ki "sosyalist dünyanın desteğinden yoksun" ambargo altındaki Küba hala ayakta olduğuna göre işler orada oldukça iyi gidiyor olmalı.
Eskiden sovyetleri de,sosyalist dünyayı da bize anlatılanlarla biliyor ve büyük hayranlık duyuyorduk.
Eleştirmek ten kaçınıyor, çekiniyor ve açıkçası korkuyordu da.
Süreç yenilgi ve yıkımla bitince bir çok kişi için de yıkım ve şaşkınlık oldu.
Yılgınlık,savrulma ve "içine kapalılık" beraberinde geldi.
Bu yenilgi ile tüm dünyada sosyalizm dibe çöktü.
Tabii ki Türkiye'de de
Kimileri yenilenme diye inkara kadar gitti...
Tüm değerler ortak mazimiz ayaklar altına alınıp red edildi.
Bazılarımız ise hiç birşey olmamış gibi geçmişe sıkı sıkı sarılınıp, tüm yeniliklere kapanıldı "geçmiş uygulamalar yöntemler" eleştirilmekten kaçınıldı.
Suçlu kim.
Suçlu başta o ülkedeki komünistler olarak hepimiz.
Çünkü sustuk.
......
Şimdi artık susmamalıyız.
Eleştirel yaklaşımlardan da korkmamalıyız.
Şüphesiz ki bu yolda tuzaklar dolu.ihtiyatla yaklaşacağız.
Artık etkisi azalmakla birlikte müthiş bir sosyalizmi, marksizmi itibarsızlaştırma kampanyası yürütüldü halada devam ediyor
Her yeni yaklaşıma balıklama atlamayacağımız gibi elimizin tersiyle de itemeyiz.
Tuzaklara düşmeden kalıcı yeni yolumuzu birlikte bulacağız.
Yenilikçi ve değişimden yana olacağız,yeni fikirlerden korkmayacağız
Burada ölçünün emek ekseni, enternasyonalizim ve antikapitalizm olduğunu düşünüyorum.
Bunlardan asla taviz verilemez.
Daha demokratik ve özgürlükçü olacağız,
Daha katılımcı,çoğulcu daha hoş görülü olacağız.
Farklılıklarımızla bir arada olmayı öğrenecek,farklı yaklaşım ve önermelerimizi zenginlik olarak göreceğiz.
Bunları becerebilirsek bir çıkış yolu bulabiliriz.
Bugün topumuz bir araya gelsek %1 bile edemiyoruz.
Kitlelerle nasıl bağ kuracağız işçisınıfını nasıl örgütleyeceğiz?
Geçmişten bu güne hiçbirimiz bunu başaramadık.
Bugün bunu nasıl yapacağız?....
Çünkü devrime giden yol buradan geçiyor.
Sevgi,saygı ve sosyalist selamlarımla
C.Serfidan
Selam olsun,
Dünyanın ve Türkiye'nin
Aydınlık geleceğine!...
Selam olsun bu geleceğin uzun soluklu kararlı yolcularına !...
Kimden: Devrim Yolundaki Yolcu
Kime: yolculardevrimyolunda@yahoogroups.de
Gönderildiği Tarih: 11 Ekim 2013 15:16 Cuma
Konu: koferansinizla ilgili Re: [yolculardevrimyolunda] İlt: Konferans
Merhaba Sayin Halil Ibrahim,
seni acaba Sevgili Cetin,e sikayet etsem nasil olur bilmem daha öncede yazmistim ayni seyi simdi baska kilif altinda yapiyorsun eger bu yaptigini Devimcilik olarak niteliyorsan tanimliyorsan ben sizin tanimladiginiz Devrimcilerden degilim ha.
Sen bir yazi paylasmistin hatirliyormusun Chavezin PSUV,un kurulusu ile ilgili " Eger yeni bir parti kurulacaksa eski partilerin eski üyelerinden" yani döküntülerden ve kasarlanmislardan ibaret olmayacak diye.
Simdi sizin bu savundugunuz Fasist Cemaatci AKP,nin hem zurnalagini yapan hemde dümbelek islevini gören Sorosun Neo Libos Fethosun Tosuncuklarindan bir Yeni Sol Parti veya Yeni Sol iletisim olmaz olsa olsa Fasist Cemaatci AKP,ye Dalkavuklar Partisi olur...
Dalkavuklar Iletisim agi olur...
Bu yaptiklarinla benim uslubumu düzeltemezsin...
Bizde Devrimcilerde eger Dostluk olacaksa dosdogru bir dostluk olmali öyle egri bügrü yilanla Tilkinin hikayeside Tilkiye karsi yilanin yaptigi gibi olmaz.
Birgün gelir sabir tasar Tilkinin yilani dosdogru uzattigi gibi uzatirlar.
----- İletilen Mesaj -----
Kimden: Halil İbrahim özkurt
Kime: hiozkurt
Gönderildiği Tarih: 10 Ekim 2013 13:36 Perşembe
Konu:
Kimden: Halil İbrahim özkurt
Kime: hiozkurt
Gönderildiği Tarih: 10 Ekim 2013 13:36 Perşembe
Konu:
Açıklama
Dünyanın
yakından tanıdığı sol entelektüellerden, felsefeci Alain Badiou
ile Slavoj Zizek, İstanbul'a geliyor. İki düşünür 11-12 Ekim'de
düzenlenecek konferansta küreselleşme ve yeni solu tartışacak.
Türkçede onlarca kitapları yayınlanan iki ünlü düşünür
Alain Badiou ve Slavoj Zizek, İstanbul'a geliyor. Badiou ve Zizek,
11-12 Ekim'de MonoKL Yayınları'nın Bakırköy Belediyesi'nin
desteğiyle düzenlediği "Küreselleşme ve Yeni Sol"
konulu konferansa katılacak. Bakırköy Belediyesi Yunus Emre Kültür
Merkezi'nde yapılacak konferansta küreselleşme ve yeni sol
konusunun yanı sıra, "Bugün Direnmek Ne Demektir?",
"Olayın Estetiği ve Yeni Mücadele Biçimleri", "Düşünce
ve İsyan" başlıkları da tartışılacak.
__._,_.___
Attachment(s) from =?utf-8?B?SGFsaWwgxLBicmFoaW0gw7Z6a3VydA==?=
1 of 1 File(s)
__._,_.___
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder