BirGün
20 binden fazla polis toplandı Taksim Meydanı’nın etrafında dün. TaaErzurum’dan uçaklarla getirilen polisler… Barikatlar kuruldu.
Metrobüs, otobüs, metro, vapur seferleri iptal edildi. Adaların ana karayla bağlantısı kesildi.
Devlet, kendisi de bir işçi çocuğu olan ve yazları harmanda çalışıp hayatını kazanan valisinin sesiyle uyardı. Fonda “tehlike” vardı o uyarı sırasında. Tehlike inşaattı.
Vali devletin şefkatli sesiyle anlattı, kim 30 metre derinliğinde çukurlar olan bir inşaat alanının yanı başında ailesini, çocuklarını alıp gelerek piknik yapmak isterdi ki? Piknik yapılamayan yerde miting mi yapılırdı?
Çok daha küçük inşaat alanlarının etrafında “İnşaat alanıdır. Girilmez” uyarıları olmaz mı? Güvenlik için!
Maazallah, mitinge gelenlerden biri inşaat alanında bir çukura düşse! Burnu kanasa!
İşte, bir tek vatandaşının burnu kanamasın diye, İstanbul’da sıkıyönetim ilan etti devlet.
5 kişi toplandığında gaz, 10 kişi toplandığında su sıkılarak nezaketle (!) uyarıldı vatandaşlar!
“Marjinal” ana muhalefet partisine (!) ve diğer “marjinal” gruplara müdahale etti polis. Etti ki, tehlikeden uzak dursunlar, burunları kanamasın!
Belli ki, “inşaat” tehlikeliydi… Ama gaz, TOMA, cop, tazyikli su tehlikeli değildi! Devlet tehlikeli “inşaat”tan uzak tutmak için işçileri, bu “şefkat” araçlarını kullandı.
Bir tek kişinin burnu kanamasın diye, yüzlerce kişinin burnu kanatıldı! Ayaklar kırıldı, hastanelik oldu insanlar.
Memlekete ileri demokrasi getiren iktidar, ileri demokrasiye de barış getirmekle uğraştığı şu günlerde, kendi pekiştirilmiş iktidarında barış içindeki ileri demokrasinin ne ve nasıl olacağını gösterdi Taksim’de.
Emeğin kovulduğu, merkezine kışla ve AVM’nin konulduğu bir İstanbul veTürkiye. AKP’nin vaat ettiği bu! AVM’ye dönüşmüş sivil kışlalar ülkesi!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder