30 Nisan 2013 Salı

Daha radikal ve özgürlükçü

KCK Emekçiler Komitesi, 1 Mayıs açıklamasında “Dönem Türkiyeli ezilenlerin ve emekçilerin bekle gör dönemi değil, finans kapitalin sömürü gerçeği ve iktidar yapılanmalarının antidemokratik yönelimlerine karşı eskisinden daha radikal ve özgürlükçü bir mücadele dönemidir” dedi.























Yeni Özgür Politika
KCK Emekçiler Komitesi, daha radikal ve özgürlükçü mücadele için güçlü örgütlülüğe ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Yazılı bir açıklama yapan KCK Emekçiler Komitesi, işçi ve emekçilerin 1 Mayıs’ını kutlarken, 2013 yılı 1 Mayıs’ının Türkiye halklarının özlemi olan barışın gerçekleşmesine vesile olmasını diledi. 1 Mayıs’ın ve emek mücadelesinin tarihsel gelişiminin özetlendiği açıklamada, Kürdistan ve Anadolu coğrafyasının da tarihten bugüne ezilenlerin direniş mücadelesiyle dolu olduğu hatırlatıldı. Bu direniş mücadelesinin heyecanından, kararlılığından hiçbir şey yitirmeden bugün de devam ettiği belirtilen açıklamada, “Bu tarihi mirasla yüklü olan Kürdistan Özgürlük Hareketi de otuz yılı aşan mücadele gerçeğiyle ezilenlerin ve emekçilerin bu direnişlerine sahip çıkarken sosyalizm mücadelesini teori ve pratikte derinleştirip ve genişleterek halkların demokratik ve özgür yaşam umudunu diri tutmasını bilmiştir” denildi.

Öcalan’ın, demokratik modernite paradigmasıyla kapitalist modernite sisteminin dışına çıkarak demokratik ve özgür yaşama dayalı emek anlayışını geliştirerek sosyalizm mücadelesini yeni bir aşamaya taşırdığı kaydedilen açıklamada, ezilenler ve emekçilerin bin yılların mücadelesiyle yaratılan direniş, örgütlenme ve dayanışma ruhuyla 1 Mayıs Dünya Emekçiler Günü’nü karşılayarak kutlamaları gerektiği vurgulandı. 
Açıklamada, şunlara yer verildi: “Dönem Türkiyeli ezilenlerin ve emekçilerin bekle gör dönemi değil, finans kapitalin sömürü gerçeği ve iktidar yapılanmalarının antidemokratik yönelimlerine karşı eskisinden daha radikal ve özgürlükçü bir mücadele dönemidir. Böyle bir mücadelede güçlü bir örgütlülük gerektirmektedir. Kapitalist modernitenin emekçileri bölen, örgütlenmeleri dağıtan, eylemsellikleri pasifize eden, işsiz bırakan ve teslim almaya çalışan yaklaşımlarına karşı ezilenler, emekçiler demokratik siyaset anlayışıyla komünlerini, meclislerini, konseylerini oluşturarak ve güçlendirerek örgütlü duruşlarını sağlamalıdırlar. Sistemin halkları böl, parçala ve yönet anlayışına karşı bu 1 Mayıs kardeşlikten ve özgür birlikten yana halkların dayanışma ruhunun ifadesi olmalıdır. (…) 2013 yılı 1 Mayıs Dünya Emekçiler Günü’nün Türkiye halklarının özlemi olan barışın gerçekleşmesine vesile olmasını diliyoruz. Sürecin başarıyla sonuçlanmasında ezilenlerin ve emekçilerin rol ve misyonlarının farkında olarak mücadeleye katılmaları  büyük önem taşımaktadır. Çünkü bu sürecin baş mimarlarından biri de emekçilerdir. Ezilen ve emekçilerin 1 Mayıs’ını kutluyor ve mücadelelerini selamlıyoruz.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder