9 Şubat 2013 Cumartesi

SOL’UN EMPERYALİZM TEMBELLİĞİ

Mustafa Köse   Mkose1955@hotmail.com  Küyerel
Baş döndürecek hızla geçiyor günler. Zemin her şeyin altından kayıyor. Hiçbir şey eskisi gibi gitmiyor. Gelişmeler kitaplarda yazıldığı gibi olmuyor. Bize ait.Yeni şartlara dair, hayat değişiyor.Değişmemizi istiyor. Bunu görmek ve anlamak kolay olmuyor.

Biraz mola. Geçmişe kaçamak bir bakış gerçeği anımsatabilir. Ben de öyle yaptım. Sosyalist mücadele içinde geçen yıllarımı hatırladım.Anlamlı anlamsız sınır tanımayan günlerimi. Düşündüm usulca.Her şey ne kadar zor. Ne kadar kolaydı. Zira şartlar zordu. Ucunda ölüm vardı. Kolaydı, nitekim her sorunun cevabı vardı. Bir kelimeyle işin içinden çıkılıyordu. Çare sosyalizmdi. Bütün sorunları sosyalizm çözecekti. Kadın sorunu. Çevre sorunu. Eğitim sorunu. Konut sorunu. Hak ve adalet meselelerini de hal edecekti.Anlayacağınız bütün sorunlar gelecek sosyalist düzende son bulacaktı.Bir sihirli değnek gibi.Sosyalizm tıklanınca bütün yollar açılacaktı. Bundan çok emindik. Sosyalizm kaçınılmaz mutlaktı. Elbette sosyalizme giden yol ile sosyalist metotlar çokça tartışıldı.Lakin sosyalizm değişmeyen doğruydu. Ama olmadı. Hakikat böyle tecelli etmedi. Eksik bırakılanların üzerinde sosyalizm olmadı.Yaşanan ve bilinen sosyalizm yetmedi.Her sorunu çözemedi. Bütün kötülükleri geri dönmeyecek şekilde bitirmedi. Bununla ilgili şüphesiz daha çok şeyler söyleniyor, söylenebilir. Ancak ben kestirmeden yazdım.
Yakın tarih böyleydi. Müthiş deneyler bıraktı. Onlar hala bir kenarda duruyor. Lakin yetmiyor. Zira şu an bir başka paradoks yaşıyoruz. Geçmişte inandığımız ve bütün iyiliklerin adresi nasıl sosyalizm idiyse. Şimdi de tersini yapıyoruz. Bütün kötülüklerin anası Emperyalizm diyerek ense yapıyoruz. Her ne oluyorsa ve ne yapılıyorsa ona bağlıyoruz. Öyle düşünüyoruz.Geçmişte, sorunları doğru yerde ve doğru zamanda çözmeyip gelecekteki sosyalizme ihale ettiysek. Şimdi de hayata dair meselelerde aynısını yapıyoruz. Beceriksizliklerimizi ‘’Emperyalizm var. İzin vermiyor’’ bahanesinin arkasına sığınarak kurtulmaya çalışıyoruz.Bir başka tembellikten. Bir başka çaresizliğe düşüyoruz. Gerçeğin dışına sürükleniyoruz. Kolaycılığa kaçıyoruz. Kızıyoruz. Tabi ki işe yaramıyor.
Oysa gerçek farklıdır. Nitekim hiçbir şey ertelenmeye gelmiyor. Ötelenmiyor. Hayat boşluk tanımıyor. Sorun olan.Canınızı acıtan ne ise. Onu zamanında çözmelisiniz. Ve ona çare bulmalısınız. Yapamıyorsanız. Beceremiyorsanız. Yanlış yerde duruyorsunuz. Gereksiz yerlerde takılıyorsunuz demektir.
Bilinen sosyalizm ve bilinen Emperyalizm tezlerin karşılığı bence artık yok. Onlar geride kaldı. O tezler eski dünya tezleridir.Onlar Ulus-devlet dönemlerinin teorileridir. Gerçeğidir. Bire bir bu günün çözümü ve sorunu değillerdir.
Küresel dünyadayız. Bilgi çağındayız. Enerji ve iletişimin egemen olduğu dönemdeyiz. Tüm bunlar bir sonuçtur. Bütün birikimlerin üzerinden gelinen noktadır. Birilerinin lütfettiği şeyler değildir. Bir durumudur.
Gerek kapitalizm gerekse sosyalizmin temel sorunları vardı. Bunda kuşku yok. Bu gün. Küreselleşmenin de temel sorunları vardır. Üretime dair. Çevreye dair. İnsana ve sosyal adalete dair sorunlar ortada duruyor. Her gün bir çeşit bunlarla yüzleşiyoruz. Büyük devletlerde. Arap baharında. Uzak doğuda.Yeraltındaki suda. Göklerde. Ozan tabakasında.Ve nice şeylerle karşı karşıya geliyoruz.
Bunlar böyle.Buradaki asıl mesele.Uzağa bakarken önümüzdeki çukura düşmemek. Hayale kapılmadan kapınızda duran sorunlara çare bulmaktır. Doğrudan yana olmak. İyi ve güzeli kollamaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder