BEBDA toplantısında konuşan Prof.Dr.Murat Belge, sol siyasette yanlış olan her şeyin kendisini yeniden ürettiğine dikkat çekti.
Turnusol
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi'nin ev sahipliğinde gerçekleşen BEBDA (Bilgiye Erişim ve Birlikte Değerlendirme Atölyeleri) toplantılarının İstanbul'daki yeni dönemi Prof. Dr. Murat Belge söyleşisiyle başladı. Beyoğlu'ndaki Cezayir Toplantı Salonu'nda gerçekleşen atölye çalışmasına yaklaşık yüz kişi katıldı.
"Türkiye'de Sol ve Siyaset" konulu toplantıda konuşan Murat Belge, sol siyasette yanlış olan her şeyin kendisini yeniden ürettiğini söyledi ve yeni olanı üretmenin zorluğuna dikkat çekti.
SOL ve MİLLİYETÇİLİK
Solun "sol" olamamasındaki en büyük nedenin Kemalizm'le kurduğu ilişki olduğunu ifade eden Belge sözlerine şöyle devam etti:
"Kulağa kaba gelen bir sözü yumuşatır ve kibarca söyleriz. Örneğin "öldü" demek yerine "vefat etti" deriz. Anti emperyalizm de milliyetçiliğin kibarca söyleniş şeklidir. Milliyetçilik ile solun etkileşimi sadece ülkemize has bir özellik de değildir. Dünyadaki örnekleri oldukça fazladır."
SOLCU SUBAYLARLA DEVRİM HAYALİ
Doğan Avcıoğlu'nun Yön dergisinde yayımlanan yazılarına değinen Murat Belge konuşmasına şöyle devam etti:
Türkiye İşçi Partisi (TİP) eleştirilerinde bulunurken, partinin stratejisini eleştiriyor ve "olmayan işçi sınıfıyla bu iş olmaz" diyorlardı. Milli Demokratik Devrim (MDD) sloganı çevresinde toplananlarda, "komprador kapitalizm" diye bir analiz egemen oldu. Bu tespite göre; Türkiye'de gerçek bir sanayileşme yoktu. "Ambalaj ve montaj" kapitalizmi kurulmuştu. Yani, yurt dışından ithal edilen parçalar birbirine monte ediliyor ve ambalajlanıp piyasaya sürülüyordu. Toprakları ise ağalar bölüşmüştü. Toprağı sıksan feodalizm akıyordu.
Oysa o dönemde Türkiye’de bambaşka şeyler oluyordu. Ekonomide "ithal ikameci sanayileşme" denen aşamaya gelinmişti. Özel teşebbüs, "dayanıklı tüketim araçları" üretmeye yönelmişti. Buzdolabı, çamaşır makinesi, fırın gibi mallar üretiliyordu. Koç gibi sermaye grupları büyürken yapısal değişimler içeren süreçlerle sonunda Türkiye ekonomisi bugün bulunduğu yere geldi.
ORDU - GENÇLİK ELELE NEREYE?
Ancak yapılan tespit "komprador kapitalizm" olunca, memlekette işçi sınıfı olmadığı, dolayısıyladevrimin "zinde kuvvetlerle" yapılması gerektiği söyleniyordu. "Zinde kuvvetler" denen şey de asker, öğrenci ve aydın zümreyi ifade ediyor. Ordu içindeki solcu subaylarla birlikte bir "milli demokratik devrim" yapılacaktı. Evet, önerilen bir askeri darbeydi. İşte o zaman ben de gittim TİP'e üye oldum.
"Ordu - Gençlik el ele Milli Cephede" sloganı atılırken 15-16 Haziran Olayları olarak bilinen Türkiye tarihinin en büyük işçi eylemleri patlak verdi. Kurbağalıdere'de ordu ve işçiler karşı karşıya geldiklerinde ise "ordu - işçi el ele" demek mümkün olmadı.
SOSYALİZM YERİNE KEMALİZM
İngiliz Marksist tarihçi Perry Anderson'ın Türkiye'ye bakışı "sizin için olabilecek en iyi şey Kemalizm'dir" diye özetlenebilir. "Proleteryası ve burjuvazisi olmayan bir ülke için Kemalizm yeterlidir" görüşü Komintern'de de karşılık bulmuştu.
Bu görüşe göre; Türkiye'de sosyalizmin kendini meşru kılması için Kemalizmden başka tutunacak dalı yoktu.
TOPLUM MÜHENDİSLİĞE GELMİYOR
Toplantının ikinci bölümü, atölye katılımcılarıınn katkıları ve sorularıyla devam etti.
Toplumun dizayn edilmesiyle ilgili bir soru üzerine Belge, "Toplum, mühendisliğe gelmiyor. Hrant Dink cinayetine gösterilen tepkide de, Paris'te öldürülen 3 kadına rağmen Kürtlerin "barışa devam" kararlılığında da toplumu dizayn edecek mühendislik projelerinin tutmadığı ortaya çıktı" dedi.
Söyleşinin 12 Mart 1971'e kadar olan bölümünün ancak tamamlanabilmesi üzerine, yine Prof. Dr. Murat Belge'nin katılımıyla "12 Mart'dan günümüze" başlığıyla gerçekleşecek başka bir buluşmanın çağrısı yapıldı. Devam atölyesinin gün ve saati önümüzdeki günlerde duyurulacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder