8 Eylül 2012 Cumartesi

STV'ye SGK denetimi ve soru işaretleri

Aziz Çelik  08/09/2012  T24
'Sosyal güvenlik denetimi itinayla engellenir' başlıklı yazımda ele aldığım olaylar ve iddialar konusunda ilginç gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. Fikri takibi önemsemem ve konuya ilişkin gelişmelerin tüm yönleriyle açıklığa kavuşması amacıyla konuyu ele almaya devam edeceğim. Konu sosyal güvenlik denetiminin kangren yönlerinden birini örneklemesi açısından da önem arz ediyor. Yazı biraz uzun olacak ama konunun önemi ve hassasiyeti nedeniyle bu zorunlu.
Konuyu özetleyecek olursam;Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) denetmenlerinin Samanyolu TV’ye (STV) yapmak istediği denetimin,kanal yetkilileri tarafından engellendiği ve güvenlik güçlerinin de denetmenlerin talebine ve yasanın emredici hükmüne rağmen denetmenlere yardımcı olmadığı, dahası SGK il müdürlüğünce denetmenlerin geri çekilmek ve haklarında idari işlem yapılmak istendiğine yönelik haberler sosyal medyada ve çeşitli internet haber portallarında yer almıştı. Ayrıntılar önceki yazımda var.
Haber önce 3 Eylül 2012 günü  “STV güvenlikçileri, müfettişleri binaya sokmadı”  başlığıyla memurlar.net internet sitesinde yer aldı. Daha sonra 5 Eylül 2012 tarihinde başka internet siteleri de habere değişik biçimde yer verdi. Haberin kaynağı ilginçti: memurlar.net. Site oldukça geniş bir izleyici kitlesi olan ve hükümete, cemaate herhangi bir muhalif tavrı olmayan, dahası muhafazakar yaklaşımıyla bilinen bir kamu kesimi haber portalıydı. Haber sitede dikkatli bir üslupla ve “gerekli doğrulamalar yapıldıktan sonra yayınlanmıştır” notuyla yer almıştı. 6 Eylül 2012 tarihinde, konuya ilişkin T24’te yayınlanan yazımı yazarken, haber memurlar.net sitesinde yer alıyordu. Ancak gün içinde yazı hiç bir açıklama yapılmadan memurlar.net sitesinden kaldırıldı. Google arama motoru halen bu yazının linkini göstermektedir (bakınız resim)
Memurlar.net’in haberi, sgkrehberi.com adlı bir başka site tarafından alıntılanmıştı. Ben de memurlar.net yazıyı kaldırdığı için bu linki kullandım: (http://www.sgkrehberi.com/haber/1795/) ancak yazım yayınladığında yazı bu siteden de kaldırılmıştı. Aynı şekilde ekonomihaberleri.org adlı site de (http://www.ekonomihaberleri.org/kamu/stv-guvenlikcileri-denetmenleri-binaya-sokmadi-h22024.html)haberi açıklama yapmadan yayından kaldırmıştı. Sanki görünmez bir el tek tek haberin yer aldığı sitelerden bu haberin kaldırılmasını sağlıyordu.Sanki Orwell’ın 1984’ündeki Gerçek Bakanlığı iş başındaydı. İstenmeyen haberleri, hiç yayınlanmamış gibi siliyordu. Üstelik hiç bir açıklama yapılmadan.Haberin düzeltilmesi başka bir tutum, haberin sildirilmesi bambaşka bir tutumdur. İkincisi açık bir sansür uygulamasıdır. Öte yandan söz konusuhaber kişisel değil, kamuyu ilgilendiren  ve kamu yararı olan bir konudur. Kamuoyunun bu konuda şeffaf bilgilenme hakkı vardır. (memurlar.net haberinin internet ortamından sildirilen tam metnine kamuoyunun bilgilenme hakkı gereği yazının ekinde yer veriyorum).
 31 Ağustos 2012 tarihte yaşandığı belirtilen ve 3 Eylül 2012 günü kamuoyuna yansıyan olaya ilişkin ilgili kurumlardan hiç bir açıklama yapılmadı. Bakanlık, SGK İl Müdürlüğü ve STV sustu. Nihayet STV 7 Eylül 2012 günü saat 16.37’de bir açıklama yaparak memurlar.net sitesinde yer alan haberin gerçek dışı olduğunu ileri sürdü:http://www.samanyoluhaber.com/gundem/Samanyolu-Yayin-Grubundan-aciklama/833811/
 STV tarafından yapılan açıklamada “SGK denetmenlerinin Samanyolu Televizyonu binasından içeri alınmadığı yönündeki haberde sözü edilen iddialar eksik, yanlış ve kamuoyunu yanıltıcıniteliktedir” denmekte ve haberciliğin altın kuralı olan sağlamalar yapılmadan tamamen maksatlı olduğu düşünülen çirkin bir iftiranın siteye (memurler.net) taşındığı ileri sürülmektedir. Bu iddiaların muhatabı kuşkusuz memurlar.net sitesidir. Ancak STV’den yapılan açıklamanın tatmin edici olmadığı açıktır.
 Öncelikle “haberciliğin altın kuralı olan sağlamalar” konusunda sicili pek parlak olmayan bir yayın organının bu vurgusu inandırıcı değildir. Sayısız örnek var ama biz sadece birini hatırlatalım: STV Mart 2009’da yaptığı bir yayındahak mücadelesi veren Desa işçilerini, işverenin ağzından karalamış ve Ergenekoncu ilan etmişti. Sendikalaştıkları için işten atılan ve işe dönmek için mücadele eden Desa işçilerine ve onların sendikası Deri-İş’e Ergenekon iftirası atmıştı. “ETÖ’den akıl almaz oyunlar”  başlıklı bu akıl almaz haberin ayrıntılarıwww.samanyoluhaber.com/haber-142891.html  adresinde yer alıyordu. Şimdi bu link çalışmıyor ama haber arşivlerde ve hafızalarda  yerini koruyor.
Tekrar konumuza dönelim. STV açıklamasında şöyle denilmektedir: “Kurumumuzda, haberde bahsedildiği gibi hiçbir SGK denetçisi kapıdan çevrilmemiş, aksine keyfi ve mevzuata aykırı şekilde kimlik, yetki ve görevlendirme belgesini ibraz etmeyen ilgili denetim memurları kapıdan içeri alınarak bekleme salonunda ağırlanmıştır.”
SGK denetmenlerinin kimlik ibraz etmesi zorunludur. Ancak işverenin denetmenleri geri çevirme, bekletme, denetimlerinin mevzuata aykırı olduğu iddia ederek “ağırlama” hakkı yoktur. Böyle olursa hiç bir işyerinde sosyal güvenlik denetimi yapılamaz. Her işveren denetimin mevzuata aykırı olduğunu iddia eder, denetimi geciktirir ve eksiklerini giderir. Böyle saçmalık olmaz. Öte yandan SGK denetmenlerinin raporları aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir. İşverenin kimlik ibrazı dışında, SGK denetmenlerinin çalışmalarını engellemeye hakkı yoktur. Mevzuat açıktır ve denetmenlere geniş yetkiler tanımaktadır. Öte yandan söz konusu denetim olağan değil, ihbara binaen yapılmış bir denetimdir. STV açıklamasında yer aldığı gibi denetmenler bir süre engellenmiştir. Zaten memurlar.net haberinde de şu ifadeler yer almaktaydı:
“Olaylar böyle cereyan ederken Samanyolu Televizyonu yetkilileri daha bir gün önce 30 Ağustos 2012 de kendilerinin yayın konuğu olan İstanbul İl Müdürü Sayın Ramazan .......... beyi ararlar ve durumdan haberdar ederler. Ramazan bey olaya hemen müdahale etmek için önce denetmenlere ulaşmaya çalışır ama nafile. Bölgede Denetmenlerin kullandıkları GSM operatörü çekmediği için İl Müdürü Denetmenlere ulaşamaz. Ramazan bey duruma müdahale için hemen Merkez Müdür yardımcısını görevlendirir.Samanyolu Televizyonu üst düzey yetkilisi devreye girer ve rutin bir denetim yaptırılır ve mutlu sona ulaşılır.”
Evet sonundabir denetim yapılmıştır ama bütün bu olan bitenden sonra usulen bir denetim yapıldığı anlaşılmaktadır. İş hayatının denetiminde en önemli sorunlarından birinin işverenlerin önceden haberdar olduğu ve gerekli tedbirleri aldığı biçimsel denetimler olduğu bilinmektedir. STV ile ilgili iddia neydi? Sigortasız işçi çalıştırılması. Ya denetmenler “ağırlanırken”, sigortasız çalıştırılanlar kurumdan çıkarılmışsa? Böylece her şey usule uygun hale getirilmişse?  Yasalara uygun davranan bir kurum, kimlik ibraz eden SGK denetmenlerinin görevini yapmasını sağlamak yerine, neden “ağırlamayı” ve bekletmeyi tercih eder? STV açıklamasında bu sorunun yanıtı yoktur. Denetmenlerin kimlik ibraz etmedikleri iddiası ise inandırıcı olmaktan uzaktır. Eğer sahte denetmen değillerse neden kimliklerini ibraz etmesinler ve kendilerini zora soksunlar. Denetmenlerin kimlik ibraz etmemesi hayatın olağan akışına aykırıdır.
Bu olayın aydınlatılması, kuşkusuz söz konusu denetimi yapmaya giden denetmenlerin özgürce gerçekleri açıklamasıyla mümkündür. Ancak günümüzün kamu bürokrasisi işleyişinde bunun gerçekleşmesi şüphelidir. SGK İl Müdürü görevden el çektirilmeden, kendisinin de adının karıştığı bir konunun soruşturmasının sağlıklı yapılması mümkün değildir. Öte yandan SGK’nın ve bakanlığın henüz bir açıklama yapmamış olması da ilginçtir. Konuya ilişkin CHP Milletvekili İzzet Çetin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e bir soru önergesi verdi. Bakalım bakan ne zaman ve nasıl bir yanıt verecek?
STV’den yapılan açıklamaya rağmen konuya ilişkin soru işaretleri ve şüpheler açıklığa kavuşmuş değildir. Öncelikle bu kadar ayrıntılı bir haberde anlatılan unsurların tümüyle gerçek dışı olması hayatın olağan akışına aykırıdır. memurlar.net gibi bir site neden güçlü bir cemaatle ve yayın grubuyla karşı karşıya gelmek istesin? Böylesi bir senaryoyu kim neden uydursun? Elbette bu konuda, bu haberin bir Ergenekon, KCK veya Suriye tertibi olduğu gibi “yaratıcı”senaryolar da üretilebilir! Bu akıl dışı fantezilere itibar etmeyeceksek, bu haberin öyküsü ve ayrıntıları olduğu gibi ortada durmaktadır. Bağımsız ve denetmenlerin güvencesini sağlayan bir soruşturma yapılmadığı sürece,önceki yazımızda yer alan sorular geçerliliğini korumaya devam edecektir. İşverenin tek taraflı açıklamasıyla konunun kapandığını düşünmek, sosyal güvenlik ve iş hayatının denetiminde yaşanan sorunlardan ve hilelerden bihaber olmak demektir.Dün başka şirketler, bugün STV, yarın bir başka işveren: Sosyal güvelik ve çalışma hayatının denetimi konusu vahametini korumaktadır.

Ek:

STV güvenlikçileri, müfettişleri binaya sokmadı  

İstanbul SGK İl Müdüründen habersiz Samanyolu TV denetlenemez

Bize gelen bilgilere göre, daha öncede hakkında bir çok iddiada bulunulan İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürü Ramazan ….. hakkında Samanyolu Televizyonuna bir ihbarla ilgili denetim için giden Sosyal Güvenlik Denetmenlerine siz ne hakla benden habersiz denetim yaparsınız fırçası geldi.
 Hükümetin ve işin sorumlusu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının önceliği olan kayıt dışı istihdamla mücadelede acaba bakanlık SOS mu veriyor sorusu gündeme geldi. Sigortalı sayısının yarısına yakınını barındıran İstanbul dün garip bir skandalla çalkalandı. Her işverene eşit mesafede olması gereken İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürü Ramazan… görevlerini yapmak isteyen SGK Denetmenlerine haddini bildirdi.

Samanyolu TV de program yapmak imtiyaz sağlamak için yeterli mi?

Samanyolu TV de programlara çıkan İl Müdürü “benden habersiz buraya kimse denetim için giremez mesajını verdi.” Acaba İl Müdürünün programlarına çıktığı işverenler denetim dışı mı tutulacak? Sorusunu akıllara getirdi. TV’lerde programlara çıkmak elbette önemli bir reklam aracıdır. Ama bu durum hukuksuzluklara kapı aramamalıdır.
İstanbul SGK İl Müdürlüğünde görev yapan Sosyal Güvenlik Denetmenleri kendilerine Alo 170 şikayet hattından gelen bir şikayet üzerine Samanyolu Televizyonunu Kanunların verdiği yetkiye dayanarak ve vatandaşın talebi doğrultusunda denetlemeye giderler. Denetmenler Samanyolu Televizyonunun güvenlik görevlilerince hukuksuz bir şekilde içeri alınmazlar. Bu durum Devlete önemli bir meydan okumadır.
Sosyal Güvenlik Denetmenleri içeri alınmayıp zorluk çıkartıldığını görünce mevzuatın kendilerine verdiği yetkiye dayanarak kolluk kuvvetlerine durumu bildiriler. İlk gelen polisler sivil oldukları için Samanyolu Televizyonuna girmezler, ya da girmek istemezler.
Denetmenler Çengelköy İlçe Emniyet Müdürlüğüne giderler ve kendilerine denetim yaptırmada zorluk çıkartıldığını bildirerek görevleri gereği yetkilerden yardım talep ederler.
Hayret bir şey ki mekan Samanyolu Televizyonu olduğu için emniyet amirliği yerinden kıpırdamaz. Denetmenler şaşkınlık içerisinde kalırlar. Birisi görevini yapmaya çalışıyor diğeri de görevini yapmamak için bin bir dereden su getiriyor.
Samanyolu Televizyonu yetkilileri sürekli program konuğu olan İl Müdürünü ararlar
Olaylar böyle cereyan ederken Samanyolu Televizyonu yetkilileri daha bir gün önce 30 Ağustos 2012 de kendilerinin yayın konuğu olan İstanbul İl Müdürü Sayın Ramazan .......... beyi ararlar ve durumdan haberdar ederler. Ramazan bey olaya hemen müdahale etmek için önce denetmenlere ulaşmaya çalışır ama nafile. Bölgede Denetmenlerin kullandıkları GSM operatörü çekmediği için İl Müdürü Denetmenlere ulaşamaz. Ramazan bey duruma müdahale için hemen Merkez Müdür yardımcısını görevlendirir.

Mutlu son ama işverene

Samanyolu Televizyonu üst düzey yetkilisi devreye girer ve rutin bir denetim yaptırılır ve mutlu sona ulaşılır. Oldu mu yani. Bu kadar patırtıya gerek var mıydı? Ülkemizin güzide bir TV sine girmek sizin haddinize mi düştü? İşte boyunuzun ölçüsünü aldınız.

Denetmenler için mutlu son henüz belli değil

Yalnız bu arada Ramazan bey hızını alamaz ve Devletin önceliği kayıt dışı istihdamla mücadeledir düsturu ile hareket eden ve Sayın Faruk Çelik beyin işin önemine binaen kurdurduğu ve sıkı takibini yaptığı Alo 170 den gelen ihbar üzerine denetimi yapan Sosyal Güvenlik Denetmenlerine idari işlem yapmak için harekete geçer. Araya hafta sonu girer Pazartesiden itibaren bu denetimi yapanlara ne yapacağı merak konusudur.
Burada sayın bakanın yaşanan bu olaya nasıl bir yorumu olacağı merak konusudur. Çalışanların kanuni hakkı sigortalı olmak ve sigortalı bir işte çalışmaksa bunu sağlayacak mercilere güvenemeyecekse kime ve nasıl güvenecektir.

SGK Başkanının yapıcı yaklaşım dediği bu olsa gerek

Her sıkışan işveren soluğu İl Müdüründe alırsa ve İl Müdürüne diğer işverenlerden daha eşit mesafedeyse Denetmenler görevlerini nasıl yapacaklar? Elbette SGK İl Müdürü Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Fatih ACAR’ı kendine örnek almıştır ve hediye ettiği kitaptaki kuralı uygulamıştır. Hani kitapta “YAPICI YAKLAŞIM ŞANS VERMEKTİR” başlıklı bölüm okunmuşsa elbette gelecek görülen işverene şans vermek gerekecektir. Bunun aksini yapmak muhal olsa gerektir.
Ancak, her işverenin bu şansa sahip olması için harekete geçmesi gerekiyor. Yani tez elden İl Müdürünün cep telefonunu öğrenin ve başınız sıkıştığında “YAPICI YAKLAŞIM ŞANS VERMEKTİR” kuralını hatırlatarak yardım talebinde bulunun. Bu sizin doğal hakkınızdır. Önemli olan gelecek vizyonunuzu iyi anlatmanızdır. Bu sınavı geçerseniz kurtardınız demektir. Eğer sınavdan çakarsanız denetmenlerin elinden sizi kimse kurtaramaz. Yalnız Kitaptaki hikayedeki aktörle buradaki aktör biraz farklı. Yani kitapta sınavı kontrolör yapıyor burada ise İl Müdürü. Bu kadar kusur kadı kızında da olur yani.

Bugün hala ülkemizde kayıt dışı en önemli bir problem ve kara delik

Vatandaş olarak kime nasıl güven duyacağımız konusunda ciddi endişeler taşıyoruz. Ortada imtiyazlı bir sınıf oluşturmaya çalışanlar, görevini yapamayanlar, başına geleceklerden endişe duyanlar, görevini yapmak istemeyenler.
O nedenle Sayın İstanbul İl Müdürü siz devleti temsil ediyorsanız yönetim mantığınızı ona göre kullanınız. Eğer Devlete değil nüfuza, belli bir hizbe göre hareket ediyorsanız lütfen o devlet hırkasını çıkarıp,danışmanlık hizmetinizi yada himayedarlığınızı devletin kisvesi altında yapmayınız.

Samanyolu TV ye yakışmamıştır

Samanyolu Televizyonu gibi önemli bir misyon üstlenen bir Televizyona bu durum yakışmamıştır. Temennimiz bu olayın hayal mahsulü bir hikaye olmasıdır. Denetimden hele de bir ihbar üzerine yapılan denetimden niçin korkulur? Kurumsallaşmış bir Televizyonun bu tür ihbarlardan çekinmesi anlaşılır bir durum değildir. Bu konuda mutlaka bir açıklama yapılması gerekir. Samanyolu Televizyonunun sürekli konuğu olan ve programlar yapan bir İl Müdürünün görev anlayışı ürkütücüdür ve tam bir fütursuzluk örneğidir.
Yapılan müdahale yanlış anlamaya müsaittir ve il müdürü hakkında mutlaka işlem yapılmalıdır. Bu süre zarfında da görevden uzaklaştırma tedbiri verilmelidir ki soruşturmaya müdahale edemesin. Denetim rutin bir denetim değildir ve ihbar üzerine yapılan bir denetimdir. Kimse la yu’sel değildir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder