Michael ALBERT / Çeviri: Öznur Karakaş 20/05/2012 ÖzgürGündem
Kapitalist sistem tarihinin en büyük buhranını yaşıyor. Dünya sokak hareketlerine ve yönetim değişikliklerine sahne oluyor. Keza Ortadoğu’da başlayan “Arap Baharı” yerleşik statükoyu sarsıyor. ABD’de ve Avrupa’da İşgal Et Hareketi ve sokak gösterileri yaygınlaşıyor. Kapitalist sistem kriz yaşarken yeni toplum modeli ne olacak, nasıl bir toplum inşa edilmeli soruları daha hararetli tartışılmaya başlandı. Yeni paradigma ve örgütlenme modeli üzerine yoğun tartışmalar yaşanıyor. Michael Albert ve Naom Chomsky’nin de içinde bulunduğu bir grup entelektüel ve aktivist, Uluslararası Katılımcı Toplum Organizasyonu (IOPS) adında yeni bir organizasyon oluşturdu. Danny Schechter sordu, gazetemizin yazarı Michael Albert yanıtladı.
IOPS yalnızca dijital teknolojiyi mi kullanıyor yoksa ulus-ötesi bir harekete doğru evrilecek mi?
- Şu anda bir web sayfamız var -ki bu da sizin de söylediğiniz gibi dijital teknoloji- Bu sayfa sayesinde IOPS hakkında bilgilenmek ve ilgilenenler için IOPS’a katılmak mümkün. Sitemiz http://www.iopsociety.org/
Bu sitede IOPS’un geçmişine, kökenlerine ve attığı adımlara dair bilgi almak ve geçici projenin vizyonunu, misyonunu, yapısını ve programın taahhütlerini değerlendirmek; Danışma Komitesi’nin üyelerinin listesine ulaşmak ve pek çok blog gönderilerine, yorumlara ve ilk haftalardan itibaren giderek çoğalan üyelerimizin projelerine göz atmak mümkün.
Yani IOPS’un çabaları elbette dijital ortamda sergileniyor, ancak amaç IOPS’un şehirlerde birimlere hatta büyüdükçe tek bir şehirde birden fazla birime sahip olması. Bunlar daha sonra şehirlerde federasyon ve akabinde ulusal birimler halini alacaktır; nihayetinde uluslararası örgütler şeklinde federasyonlara evrilecektir.
IOPS yalnızca dijital teknolojiyi mi kullanıyor yoksa ulus-ötesi bir harekete doğru evrilecek mi?
- Şu anda bir web sayfamız var -ki bu da sizin de söylediğiniz gibi dijital teknoloji- Bu sayfa sayesinde IOPS hakkında bilgilenmek ve ilgilenenler için IOPS’a katılmak mümkün. Sitemiz http://www.iopsociety.org/
Bu sitede IOPS’un geçmişine, kökenlerine ve attığı adımlara dair bilgi almak ve geçici projenin vizyonunu, misyonunu, yapısını ve programın taahhütlerini değerlendirmek; Danışma Komitesi’nin üyelerinin listesine ulaşmak ve pek çok blog gönderilerine, yorumlara ve ilk haftalardan itibaren giderek çoğalan üyelerimizin projelerine göz atmak mümkün.
Yani IOPS’un çabaları elbette dijital ortamda sergileniyor, ancak amaç IOPS’un şehirlerde birimlere hatta büyüdükçe tek bir şehirde birden fazla birime sahip olması. Bunlar daha sonra şehirlerde federasyon ve akabinde ulusal birimler halini alacaktır; nihayetinde uluslararası örgütler şeklinde federasyonlara evrilecektir.
Yerel mahallelerin veya şehir birimlerinin düzenli olarak yüz-yüze buluşacaklarını öngörebiliriz diye düşünüyorum. Bu bulundukları yere, kim olduklarına, içinde bulundukları koşullara göre şekillenecektir. Yani insanlar bu sayede yalnızca “sanal olmayan” ilişkiler geliştirmekle kalmayacak aynı zamanda her türlü yerel program, aktivizm ve toplumsal bağlantılar ve taahhütler de bunu takip edecektir. Bu sayede her ne kadar daha nadir toplanılsa ve muhtemelen daha geniş kapsamlı olsa da şehrin tamamında, bölgelerde ve ülkelerde de bu durum meydana gelecektir. Gerçekten de IOPS’u geçici değil üyeliklerin kararına göre mevcut tanımlayıcı belgelerin ötesine geçen kendi içsel karar alma mekanizmasına, diğer mekanizmalara ve aktivist programlarına sahip gerçek bir örgüt olarak konumlandıracak olan uluslararası bir kongre belki de her yıl düzenlenecek olan uluslararası yüz-yüze bir aradalıkların öncüsü olacaktır.
Bir aydan daha kısa bir sürede 76 ülkede, elbette bazı ülkelerden daha fazla sayıda üyeyle insanların sürece dahil olmaya başlaması son derece umut verici. Site çok yakında pek çok dile tercüme edilecek, ki bu da işlerin seyrini büyük ölçüde değiştirecek. Online sistem, yani işin dijital yönü insanların kendi bölgelerinde diğer insanları bulmasını, bunlarla iletişime geçerek toplantılar düzenlemesini kolaylaştırıyor. Çoğu yerde bu çoktan meydana gelmeye başladı bile.
Elbette IOPS’un neye evrileceğini kimsenin bilmesi mümkün değil. Ancak siteyi ziyaret edip tanımlayıcı belgeleri okuyan herkesin kendi kendine gerçekten hoşuma gitti demesi halinde bu örgütün muazzam ve son derece aktif bir örgüt halini almasından memnuniyet duyarım. Her ne kadar bunun olmayacağından veya sönümleneceğinden yahut yozlaşacağından vs. endişe etsem de yine de ona katılacağım; başkalarının da katılımını sağlamak, onların örgütün tanımlayıcı niteliklerine aşina olmasını sağlamak; bu nitelikleri takdim etmek ve bu ilkeler ışığında hareket etmek için elimden geldiğince zaman sarfedeceğim. İşte o zaman IOPS büyümekle kalmayacak oldukça kısa bir zaman zarfında son derece yetkinleşecektir.
Bu açıdan, muhalif ve solcu adı altında bloglar ve makaleler yazan, konuşmalar yapanlar, sol basında ve sola ait örgütlerde ve projelerde haberler yapanlar IOPS’u ciddiye alarak bulduklarını değerlendirecekler mi? IOPS’la ister eleştirsinler ister desteklesinler hevesle ilişkilenecekler mi? Aslında IOPS üyeleri dahi kendi karşılaşmalarında bunu gerçekleştirecekler mi? Kısacası IOPS’un nereye evrileceği dünya çapında hem üye olan hem de mesafeli olan insanların ona dair tepkilerine bağlı olacaktır. Son derece yaygın, her şeye karşı yöneltilen şüphecilik insanların IOPS’a dair yaklaşımını köreltecek, onların IOPS’u doğru düzgün araştırmadan derhal reddetmelerine mi sebebiyet verecek? İnsanların omuzlarına yüklenen muazzam zaman baskısı onların IOPS’a yönelmelerini, burada olup bitenlere bir el atmalarını engelleyecek mi? Umut ve istek ciddi değerlendirmelere yol vererek muazzam bir destek ve başarı getirebilecek mi? Göreceğiz.
Aktivistlerin yanı sıra akademisyenler de IOPS bünyesinde yer alıyor mu?
- Tanımlayıcı maddeleri okuyup da bunların kendi niyetleriyle örtüştüğüne inanan herkes katılabilir. 76 ülkeden her çeşit insan zaten bunu çoktan gerçekleştirmiş durumda. Sanırım akademisyen derken üniversitelerde, kolejlerde vs. çalışanlardan bahsediyorsunuz. Elbette pek çok akademisyen zaten katılım göstermiş durumda; daha da fazla akademisyenin katılacağından eminim. Ancak bu makamlardan katılım gösteren insanların kendilerini zaten aktivist, entellektüel ve diğer çabalarını aktivizm olarak nitelediklerini düşünmek istiyorum. Zamanla katılım gösterdikçe ve dahil oldukça bu daha da bu yönde ilerleyecektir.
Ancak IOPS’un gerçekliği bunun çokça “akademik” bir proje olmamasına dayanmaktadır. Aslında, IOPS gerçekten de “akademik” projenin tam karşısında konumlanmaktadır. IOPS mümkün olan en açık iletişim yollarını arar; belirsiz ve kör belagatten kaçınır ve en önemlisi şu anda bilgiyi ve enformasyonu tekeline alan ve kendilerine belli konumlar tahsis eden elitlerin “akademik” çıkarlarına hizmet etmez. Bunun yerine, IOPS bana göre herkesin okullarda ve üniversitelerde olduğu kadar toplumun her alanında yaşamlarına dair düşünce ve eylemler üretmesinin koşullarını yaratmak amacındadır.
IOPS daha ziyade dikkatli düşünmek, fikirleri paylaşmak ve bilhassa da vizyon ve stratejiler geliştirmek ve bunları paylaşmak üzerine kurulmuştur. Ancak bunlar yalnızca belli bir ünvana sahip olan veya işi gereği düşünen, yazan, öğreten insanların değil herkesin yapması gereken şeylerdir. Hepimiz öğrenebileceğimiz gibi düşünebilir, yazabilir ve öğretebiliriz. Aslında bunları yapmakla yükümlüyüz.
Yani “akademisyenlerin” başımızın üzerinde yeri olmasına rağmen, IOPS’a katıldıklarında gizemli ve muğlak iletişim kurma, yüksek eğitimlerini kanıtlamak üzere sonu gelmez alıntılara başvurma ve benzeri dışlama teçhizatlarıyla donanma gibi “akademik” alışkanlıklarını (umarız yoktur böylesi alışkanlıkları) geride bıraktıkları varsayılır ve gerçekten de bunu yapmaları gerekmektedir. Akademisyenler elbette IOPS’a buyur edilmektedir çünkü tanımlayıcı belgeleri samimiyetle destekleyen herkes hoş karşılanmaktadır. Ancak bana kalırsa, en az yüzde doksan oranında gerçek yaşam deneyimleri, bir kısım iyimserlik ve açık seçik bir iletişim akademik eğitimden, ünvanlardan ve bilhassa da nasıl anlaşılması güç olunacağına dair alışkanlıklardan çok daha faydalı ve değerli toplumsallık kaynaklarıdır.
Diğer siyasi hareketlerle nasıl ilişkileneceksiniz? Kendinize anarşist veya sosyalist vs. diyor musunuz?
- IOPS bir örgüt; şüphesiz üyeleri IOPS politikalarını geliştirmekle ve bunları uygulamaya çalışmakla beraber destekledikleri diğer hareketlere ve kampanyalara da dahil olacaktır. IOPS da muhtemelen bunları destekleyecektir. Gerçekten de birkaç hafta içinde IOPS’a katılan insanlar arasında eminim dünya çapında bir sürü farklı kampanyadan ve hareketten bilhassa da dünya çapındaki İşgal hareketlerinden insan vardır.
Sahip oldukları görüşlere gelirsek, pek çok anarşist olduğu kadar pek çok sosyalist olduğuna da eminim. Aslında sosyalistlerin büyük bir kısmı muhtemelen katılımcı toplumu katılımcı sosyalizm olarak tahayyül etmektedir. Anarşistler de muhtemelen bunu anarşist toplum olarak tahayyül etmektedir. Aslında bana kalırsa her ikisi de bu tahayyüllerinde haklı çünkü bence katılımcı toplum anarşist ve sosyalist mirasın en iyi ve en uygun yanlarını almış durumda. Ancak IOPS günümüzde bu mirasların uygun olmayan veya arzu edilir olmayan yanlarının ötesine geçmektedir.
IOPS daha ziyade olumlu amaçları ve yöntemleri vurgulama çabası içerisindedir. Üye olma veya olmama meselesini şunların desteklenmesi veya desteklenmemesi meselesiyle yani bunların değerlendirilmesiyle kısıtlamaktadır. Elbette olumlu amaçlar ve yöntemlerin geçmiş aktivizm yöntemleri ve örgütleriyle hatta vizyonlarıyla bile ters düştüğünün farkındayım; ama işte meselemiz de bu. İnsanların asla üzerine mutabık kalamayacağı geçmiş hikayeler üzerine tartışıp durmaktansa ilerlemek ve yeni bir dünya kazanmak... IOPS gözümüzün önünde cereyan eden koşullar ışığında öne sürülen vizyonları, amaçları ve yöntemleri değerlendirmenin yeğ olduğuna inanmakta; bunun sonucunda da ilerlemeyi ummaktadır.
Bunu belirttikten sonra, IOPS her ne kadar hem örgütlenme yapısında hem de hissi olarak son derece ciddiyetle sekter ihtilaflardan ve şablonlardan kaçınmayı amaçlasa da; bu IOPS’da her şeye olur dendiği anlamına gelmemektedir. IOPS’un kurulma aşamasında olan siyasi bir perspektifi mevcuttur ve gerçekten bunu paylaşan herkese kapıları açıktır. Bunları paylaşmayanlara kendi mücadelelerinde iyi şanslar dilemektedir. Nihayetinde içgörülerimizin kaynağı ne olursa olsun esas amaç dikkate değer bir değişim elde etmektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder