4 Nisan 2012 Çarşamba

EGEMENLERİN HUKUKUNA KARŞI ALTERNATİF HUKUK MÜCADELESİ

ERCAN KANAR   Özgür Üniversite
Egemen resmi literatür ve üniversite öğrenim-eğitiminde hukuk; ‘bireylerin bireylerle ve bireylerin devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallar toplamı’ olarak tanımlanır. Zaman zaman hukuk terimi hak sözcüğünün çoğulu olarak da kullanılır. Bu tür tanımlamalar gerçeği karartan yanılsamalardır.
Kuşkusuz hukuk her devletli sistemde toplumsal yaşamın her alanını içine alan temel ekonomik yapının aktif yansımasının ürünü olan bir alt yapı kurumudur. Ancak hukuk kavramının anlamını, işlevini açıklayabilmek için toplumların tarihini ve gelişim yasalarını göz önünde tutmak gerekir. Hukuk kavramı sınıflar arası ilişki ve çelişkilerden bağımsız bir biçimde değerlendirilemez. Gerçek anlamda hukuk sınıflaşma süreciyle oluşmuştur.
Tarih boyunca hukukun işlevi egemen üretim ilişkilerini düzenlemek ve korumak olmuştur. Hukukun egemen iradelerin bileşkesi doğrultusunda oluştuğu bir realitedir. Burada  dikkat edilmesi gereken husus hukukun aynı zamanda sınıflar mücadelesinde bir denge hedef göstergesi olduğunun da gözden kaçırılmaması gerekliliğidir. Yönetilenlerin, ezilenlerin hak ve özgürlükler mücadelesi aşağıdan yukarıya egemenlerin iradesinde ve sistemlerinde gedikler açmakta ve hukuk alt yapının pasif yansıması yerine, o süreçteki sınıflar arası güçler dengesine bağlı olarak bir aktif yansıma hareketliliği taşımaktadır. Yani zıtların mücadelesi ve birliği pasif bir tarzda değil, kendi iç dinamizmi içinde aktif bir yansımı şeklinde, med-cezirleri taşıyarak hukuk oluşumuna yansımaktadır. Hukuk, temel yapının pasif bir yansıması olarak algılandığı takdirde ekonominin mekanik gölge takipçiliği anlayışında; özgürleşme yönünde hukuka ve devlete müdahaleler, bu müdahalelerin pozitiflenmesi süreci ve neticede devletin dolayısıyla hukukun sönmesi sürecinin hızlandırılması kavranamayacaktır. Daha da tehlikelisi sönümlenme hedefine tabi köktenci düzenlemelerin ortaya atılması söz konusu olamayacaktır.
Adalet de hukuk ile beraber sınıfsal bir yapıya, göreliliğe sahiptir. Hukukun aktif yansıma özelliği göreliliğin, evrensellik ve ortak adalet paydasına yaklaşımında yönünü ve ağırlığını belirler.
Hukuka ve adalete gereksinimin olmadığı, hukuksuz, nihai özgürlükler dünyasına gidişi hızlandıracak anlayış diğer araçlar gibi hukuku ve adaleti de kutsamayan, özgürlükçü ve dağıtıcı hukuk ve adalet anlayışını sadece özgürlükler için bir köprü gören anlayıştır.
Özgür üniversitedeki, seminer yerine çalışma diyeceğim, hukuk çalışmalarında her dönemdeki egemenlerin hukuku irdelenirken, esas olarak da özgür birey ve özgür toplum hedefi açısından aşağıdan yukarıya nasıl bir hukuk mücadelesi ve üretimi yapılamalıdır sorusuna birlikte yanıtlar aranacaktır. Suç-ceza-hapishane kavramları, ‘düşmanla savaş hukuku’ özgürlükler açısından masaya yatırılacaktır.                                                                       
A- Bir Üst Yapı Kurumu Olarak Hukuk (Yansıma, Baskıcı-Ayrıcalıkçı-Özgürlükçü) Hukuk ve Sözleşme, Adalet Kuramları, Hak Kavramı
B- Küresel Olağanüstü Hal Hukuku, ‘Düşmanla Savaş Hukuku’, TMY, PVSK, Tanık Koruma Konunu, Gizli Tanıklık-Gizli Soruşturmacılık, Devlet Sırrı Yasası, İletişimin Denetlenmesi
C- Özgürlükler Açısından Ceza Yasasının ve Ceza Yargılaması Yasasının İrdelenmesi ( Tahkik, İtham, Karma Sistemler)
D- Ceza Yargılamasında Diyalektik, İspat Sorunsalı, Dürüst Yargılanma Hakkı, Çapraz Sorgu, Yargılamaya Halkın Katılımı, Delil Yasakları
E- Kişi Özgürlüğü ve Güvenliği Hakkı, Kişi Dokunulmazlığı, Özel Yaşamın Gizliliği, Aydınlanma Çağı, Burjuva Devrimlerinde ve Marksizm de Düşünce Özgürlüğü ve Yaşam Hakkı
F- Suç, Ceza ve Hapishane, Ceza Hukuku Politika İlişkisi, Toplumsal Savunma İlkeleri.
G- İnsancıl Hukuk Belgeleri, İnsan Hakları Hukukunu İrdeleyen Belgeler ve Kararlar, Evresel Hukukta Soykırım, İnsanlığa Karşı Suçlar ve Savaş Suçları.
H- İnsan Hakları Kavramının Evrimi ve Marksizm
I- Anayasa Sorunsalı, Laiklik, Halkların Hakları ve Azınlık Hakları
İ- Feminist Hukuk, Hukukta Kadın

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder