20 Ocak 2012 Cuma

Taraf'tan bir cacık olur mu?

GÜRKAN HAYDAR KILIÇARSLAN  09/01/2012 BirGün
TSK uçaklarının sadece kaçakçılık yapan 35 Kürt yurttaşımızı bombalamasına “talihsiz bir olay” demek için normal bir insanın bir hayli ‘geniş’ olması lazım. O kadar geniş olmalı ki o insan, benzer bir yanlışlıkla Mavi Marmara’da 9 Türk yurttaşını öldüren İsrail ordusuna da aynı genişlikte bakabilmeli. Oysa garip bir şekilde, 9 Türk yurttaşını öldüren İsrail devleti Türkiye’deki siyasi iktidar tarafından “öldürmeyi çok iyi biliyor” olmakla suçlanırken 35 Kürt yurttaşı hem de kendi topraklarında öldüren Türkiye devleti “öldürmeyi çok iyi bilmiyor” gibi sanki. Öyle ya! Yanlışlıkla 35 yurttaşını öldüren bir devletin öldürmeyi pek de iyi bildiği söylenemez. Fakat ne enteresandır ki, öldürmeyi çok iyi bilmeyen bir devlet İsrail’in öldürdüğü 9 kişiye nispet yaparcasına bir batında 35 kişiyi öldürebiliyor. Bu ne yaman bir paradokstur!


İktidarın bu olay karşısında malum bir soğukkanlılıkla muhalefeti suçlayıp TSK’ye teşekkür etmeyi ihmal etmemesi hepimizin nasıl tehlikeli bir ülkede yaşadığımızın bariz kanıtı oldu. Bilmeye biliyorduk ama tehlikenin boyutları hakkında biraz daha fikir sahibi olduk böylece. Neticede durup dururken güvenlik kuvvetleri tarafından öldürüldükten sonra hakkımızın peşine düşenlere de saldıracak bir iktidar varmış bu ülkede.


Başbakan’ın değerlendirme konuşmalarında “devletin kendi halkını bombalaması” olayı karşısında adeta isim vererek Taraf gazetesine, 100 büyük Türk liberallerinden biri olan Ahmet Altan’a ve muhabir olduğu iddia edilen Mehmet Baransu’ya karşı aleni çıkışları ve bu çıkışlara yanıt olarak Baransu ile Altan’ın tepkileri büyük bir çoğunluğu şaşkınlık içinde bıraktı. Oysa ben şaşırmadım. Hatta hiç şaşırmadım. Mehmet Baransu’nun bir sosyal medya sitesinde “silahlı adamlardan korkmadım. Kasımpaşalı Tayyip’ten mi korkacağım” şeklindeki ifadesini de ilk duyduğumda kıs kıs güldüm. Neden derseniz, ben zaten bu ortaoyununu bekliyordum. Yayın hayatına başladığı ilk günden bu yana, yıllardır Türkiye’nin sözde yeni iktidar odaklarının bir aygıtı olarak tepe tepe kullanılan Taraf’ın içine düştüğü işlevsizlik sendromundan kurtarılması maksadıyla yerel iktidara muhalefet etmeye başlayacağından adım kadar emindim.

‘TUHAF YORUMLAR’ GAZETESİ

Taraf gazetesi ‘kökü dışarıda’ bir propaganda projesinin ürünü olarak 2007’de yayın hayatına başladı. Bu gazete, ismini 2007’de başlayan süreç öncesi Genelkurmay başkanlarının iktidara karşı her dayılanmalarında sıklıkla ifade ettikleri “biz tarafız!” yorumlarından aldı. Bu propaganda gazetesinin adını bir yerde TSK koymuş oldu. AKP ve malum cemaatin son derece temkinli hareket ettiği 2002-2007 arası dönemde Ahmet Altan benim gibi Pazar yazıları yazıyordu. Ne farkı vardı? Büyük burjuva amirali olan Hürriyet Pazar’da yazıyordu. Suya sabuna dokunmayan türlü sıkılgan sayıklamalar yazıp duruyordu. Siyasetten oldukça uzak yazılar yazmakla meşguldu. Elbette internet üzerinden, benim de az sayıda yazı yazdığım gazetem.net adlı internet sitesine siyasi yazılar yazmaktaydı. Lakin, büyük burjuva medyasında Mehmet Altan kadar siyasete yakın durmuyordu.


2007 seçimlerini AKP’nin 2002’ye göre ezici bir çoğunlukla kazanmasının ardından 2002-2007 arasında AKP’yi ne olursa olsun iktidardan indirmeye çalışan ulusalcı yapılanmalar ve onların etkinlikleri üzerine gidilmesi sürecinde propaganda ayağı oluşturması için, ama en önemlisi ülke üzerindeki vesayetlerin el değiştirmesi projeleri kapsamında Taraf’a geçici bir rol biçildi. Sözde yeni Türkiye’ye giden yolda başta Ergenekon ve Balyoz davaları olmak üzere iç ve dış kamuoyu yaratmak gayesiyle bu gazeteye start verildi. Zaten bilindiği üzere Taraf’ın gerçek anlamda gazetecilik ve habercilik yaptığına o gün bugündür pek şahit olmadık. Bu gazete, sadece kendilerine hediye edilen ve pek çoğunun yayınlanması normal bir hukuk devletinde skandal olan yalan yanlış veya kimileyin doğru olan birtakım belgelerle beslendi. Mehmet Baransu adlı muhbir kardeşimiz işte böyle doğdu. Fakat yolun sonuna gelindi. Eninde sonunda eldeki belgelerin veya servis edilecek belgelerin de bir sonu vardı. Öyle de oldu. Taraf gazetesi, özellikle 2007-2009 arasındaki parlak günlerinden giderek uzaklaşmaya başladı ve bir çeşit ‘tuhaf yorumlar’ gazetesine dönüştü. Ancak herşeyin sözde yenisinin makbul olduğu sözde yeni Türkiye’de sözde yeni medya düzeni planları doğrultusunda sözde yeni bir muhalefet odağına ihtiyaç duyuldu. Aslında yeni Türkiye’nin gerçek egemenleri AKP ve malum cemaat olsalardı, onların mahsuscuktan yapılacak muhalefetlere dahi ihtiyaçları yoktu. Lakin ipler tamamen uluslararası sermaye haydutlarının ve onların dızdığının dızdığı kuklalarında olduğu için, Türkiye egemenleri hiyerarşisinde en alt basamaklarda olan AKP ve malum cemaat egemenleri de durumu kabullenmek ve Taraf gazetesine bahşedilen yeni muhalefet rolü ile ortaoyunu oynamak zorunda kaldı.


Taraf ile siyasi iktidar arasındaki ortaoyunu kimseyi aldatmamalı. Bana kalırsa yaşanan zıtlaşmaların altında şu aralar sıkılıkla dile getirilen AKP-Cemaat ayrışması da yok. O ayrışmalar apayrı bir konu. Oysa Taraf’a biçilen yeni rolde iktidar ile cemaat tam bir uyum içinde bana kalırsa. Ayrıca, Taraf’ın elinde siyasi iktidar aleyhine yeni belgeler olduğunu düşünüp o belgelere güvenerek Taraf’ın siyasi iktidara meydan okuduğunu düşünmek hayalperestlik dahi olabilir. Çünkü o belgelerin adresi olamayacak bir özgeçmişe sahip oldu bu gazete. Gerçek şudur. Taraf’ın yeni rolü, Türkiye’nin burjuva medyasında ya tamamen sindirilen veya kalitesi düşürülen ya da marjinal kılınmaya çalışılan eski statükolara bağımlı türlü muhalefet öğelerine karşı alternatif olup dizginleri tamamen iktidarın biat ettiği uluslararası ana akım oyunculara bağlı yapay bir muhalif medya öğesi olmak. Peki, Taraf bunu başarabilir mi?
   
ORTAOYUNU, SEVİYESİNDEN ANLAŞILIR
Muhalefet gücünü ve ruhunu sınıf mücadelesinden değil de yoksul sınıfları kandıran, ezen, halkları horlayan, soyan ve hatta doğrudan yahut dolaylı katleden odaklardan alan muhalefet unsurlarının başarılı olamayacağı defalarca kanıtlandı. Mevcut iktidara sırf eski statüko devam etsin diye muhalefet etmekle sırf yeni statükonun bir gereği olmak maksadıyla muhalefet etmek arasında temelde hiçbir fark yoktur. Bu nedenle Taraf’tan bir cacık olmayacağı bu yazının başlığından bellidir. Ben zaten bu gazete ilk çıktığında “kullanma süresi sona erdiğinde işi bitecektir” demiştim. Belli ki kullanma süresini uzatmak gayesiyle bir tür yeni ortaoyunu oynanıyor. Ancak, hep söyledim. Taraf gazetesi, yalnızca benim de yaşım itibariyle mensubu olduğum 12 Eylül 1980 darbesinden sonra büyük çoğunluğu apolitize edilmiş, hayat gayeleri malı davarı götürmek olan, ancak geçen 30 senede üçün birini bile alamayıp yaşadıkları hayalkırıklıkları yüzünden denizde yılana dahi sarılabilecek ‘kayıp apolitik bir kuşağın kaybedenlerini’ sonuna kadar kandırabilir sadece. Neticede, sonraki kuşakların durumları her ne kadar daha parlak olmasa da bahsettiğim kuşak kadar umutsuz değiller onlar. Artık zaman ve tarih eskiye göre çok hızlı ilerliyor. Yeni kuşaklar, benim kuşağım gibi 30 sene bekleyip çareyi yanlış muhalefetlerde ve yanlış kanaat önderlerinde bulmayacak. Çünkü artık 2010’lu yıllar kapitalizmin iflasının ayyuka çıktığı yıllar olarak yazılmaya başlandı bile. Hem Red ve Hem BirGün Pazar’da Fukuyama’nın meşhur “tarihin sonu tezlerinin sonunun geldiğini” bıkmadan usanmadan yazıyorum epeydir. Geleceğin bir şekilde mazlum halklara ait olacağının ilk sinyalleri alınmaya başlandı bile.


Bir kere Taraf ile siyasi iktidar arasında bariz bir ortaoyunu oynandığını seviyeden anlamak gerek. “Kasımpaşalı Tayyip’ten mi korkacağım” diye twitter mesajı yazan bir muhbir gazeteciye “Kasımpaşalı olmakla övündüğünü” söyleyerek cevap vermek Tayyip Bey kardeşime hiç mi hiç yakışmadı çünkü. Benzer ifadelerden çok daha hafiflerini kullananların hayatları anında karardı çünkü.


100’den fazla gazeteci haksız yere zindanlarda tutulurken o haksızlıkların doğrudan veya dolaylı bir müsebbibi olarak bir gazetecinin kalkıp “Kasımpaşalı’dan mı korkacağım” demesi için bir hayli ‘geniş’ olması gerek.
Yazının aslı:   http://www.birgun.net/actuels_index.php?news_code=1326112523&year=2012&month=01&day=09

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder