30 Ocak 2012 Pazartesi

Küçük Burjuva İdeolojisinin Eleştirisi – Maksim Gorki


Yazan:Emre Falay
Yazı Kaynağı: Düşle Edebiyat Dergisi
Bildirgeleriyle, çıkışlarıyla, söylemleriyle bizi “aydın” kavramı üzerine yeniden ve yeniden düşünmemiz gerektiği konusunda ikna eden “aydın”larımızın pek çok tavrı bizlere anlamsız gelmekte bugün. Çok basit sorularla yaklaştığımızda bile, tam bir tanımı yapılamasa bile en azından çerçeveleri çizilebilecek bu kavramı bugün sahiplenen -ya da “vallahi billahi biz aydın değiliz” diyen- kişilerin çerçeveye hiç de uygun olmadığını görmek ise o kadar zor değil. Bunun kökenlerini ararken küçük burjuva ideolojiye değinmeden geçmekse pek mümkün görünmüyor.

Gorki’nin 1929 – 1931 yılları arasında yazdığı metinlerden oluşan “Küçük Burjuva İdeolojisinin Eleştirisi”, günümüzün aydın sorununa ya da günümüz aydının sorunlarına halen ışık tutabilecek güçte bir yapıt.
“Küçük Burjuva İdeolojisi”, “Tek Başına Yaşayan Kurt: Şerit”, “Aşk, Ölüm”, “Dar Kafalılar ve Fıkralar”, “Bir Aydına Yanıt”, “Kültür Ustaları Kimden Yanasınız!” ve “İki Kültür” başlıklı metinlerden oluşan kitapta Gorki, küçük burjuva ideolojisinin görüngülerinden yararlanarak onun kökenlerine inmekte, onu eleştirmekte ve yeni bir dünya savaşının hazırlıklarının yapılmakta olduğu bir dünyada, aydın sorumluluğunu taşıdığını iddia eden düşün, yazın ve sanat insanlarına, kapitalizm ile insanlık arasında bir tercih yapmalarını önermektedir.

Gorki’nin eleştirisi, küçük burjuvanın ikiyüzlülüğünedir ilk önce:
“Londra’nın, Paris’in, Berlin’in büyük meydanlarından birinde birkaç hırsız, birkaç haydut toplanıp hangi mahalleyi soyalım, bu işi nasıl kıvıralım, diye uluorta tartışmaya kalkışacak olsalar, küçük burjuvazi “sosyal bakımdan tehlikeli” olan bu vatandaşların alçakgönüllü amaçlarını şu ya da bu biçimde önlemek için, mutlaka harekete geçecektir. Oysa, milyonlarca insanı kitle halinde öldürme tasarılarını herkesin önünde gazetelerde, Millet Meclislerinde, Cunhurbaşkanlarının verdikleri ziyafetlerde tartışan, son derece cani ruhlu insanlar vardır. Bu sosyal bakımdan tehlikeli ve niyetleri ciddi olan, “insanlara kıyanların” niyetlerini önlemek, küçük burjuvaların hiç mi hiç aklından geçmez.”
Birileri bunun olabilirliğinden söz etmeye kalksa da dar görüşlü küçük burjuva aydının tepkisi, bu önerinin gerçekleşmesinin mümkün olmadığı, hayalci olduğu yönündedir. O nedenle küçük burjuva, sözde sistemi içeriden değiştirme iddiasıyla, kendisini ve kitleleri düzene daha içkin hale getirmektedir. Onun için devrim mücadelesi, insanca bir düzen için yürünmesi gereken bu yol, korkutucu, zorlu ve bu yüzden de imkansızdır. Onun yerine, belki bir gün sıra bize de gelir ümidiyle, düzene içeriden “müdahalelerde”(!) bulunmak gereklidir. Böylelikle küçük burjuvazi, nazik kıçını da tehlikeye atmamış olacaktır. Ona göre, bu kapitalist yağma düzeni değiştirilemez. Madem öyle, bari onu biraz olsun ehlileştirelim ki azıcık daha yaşanabilir hale gelsin. Yığınların açlığı, sefaleti, sömürülmesi ne yazık ki kaçınılmazdır. Olsa olsa “daha az insan” sömürülür halde düzen işletilir ya da insanların “daha az” sömürülmesi arzulanır. Oysa ki bu düzene baştan aykırıdır.
İşte bu korkularının ışığında (karanlığında) küçük burjuva aydın, bir yandan sistemin yıkılma olanaklarını tartışanlara ve bu uğurda mücadele verenlere sırtını döner, onları “hayalperest maceracılar” olmakla suçlarken, diğer yandan da –çok sevdiğim bir ifadeyle- bir pazara freni patlamış son hızla giren kapitalizm kamyonunun üzerinde, ezilen halktan kalanlara lolipop şekeri dağıtan “sivil toplumcu”luğu oynar.
Bütün bunları Gorki, aynen bu biçimde mi yazmış, diye soracaksınız belki. Hayır! Ancak bundan 75 yıl önce Gorki’nin küçük burjuva ideoloji üzerine yazdıkları, bugün gerçekliğini ve geçerliliğini aynı biçimde korumakta, sadece farklı görüngülerde kendini gerçeklemektedir.
Bildirileriyle, imza kampanyalarıyla, sivil toplumculuklarıyla, AB’cilikleriyle günümüz Türkiye aydınlarının (!) köklerini, davranış biçimlerini daha iyi anlamak için Gorki’nin bu kitabı mutlaka okunmalıdır.
Küçük Burjuva İdeolojisinin Eleştirisi, Maksim Gorki, Gerçek Sanat Yayınları, 125 s.
Ekim 2005
Benzer Yazılar
  1. Mağlubiyet İdeolojisinin Sonu – Mehmet Doğan
  2. Küçük Prenses – F. H. Burnett
  3. Küçük Şeyler – Üstün Dökmen
  4. Mevleviliğin Son Yüzyılı – Sezai Küçük
  5. Dünya Sevmek İçin Çok Küçük – Furuğ Ferruhzâd

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder