Çakır Murat 5 Kasim 2011 Soliletişim-tartışma mail grubu grubu
Sahadet ederim ki, yeryuzunden baska vatan, insanliktan baska millet yoktur. Insanligin selami uzerinizde olsun – Ne zaman egemenler kendilerini dev aynasinda gorseler, ne zaman toplum ve ulke gerçeklerine gozlerini kapasalar, o zaman derin yaralar açacak olan tarihsel kirilmalarla karsi karsiyadir toplumlar. Boylesi zamanlarda egemenlerin ve onlara yakin toplumsal kesimlerin ruyalarindan tarifsiz acilarla uyanacaklarini ongormek olasidir.
Bu hafta Almanya’yi ziyaret eden Turkiye basbakani Recep Tayyip Erdogan’in sergiledigi kendinden emin tavirlar, her ne kadar »buyuk devlet adami« resmini çizse de, AKP hukumetinin kuresel ruyalari kâbusa donusecek bir devlet yonetimi olma yolunda hizla ilerledigi gerçegini degistirmiyor. Goruldugu kadariyla Turkiye egemenlerinin emperyal hirslari ve emperyalizmin ulkeye biçtigi role atfedilen onem, kararvericilerin gozlerini korlestirecek derecede kamastiriyor.
Muhakkak ki Erdogan’in Almanya ziyaretini gundelik siyasetler ve uzun vadeli stratejiler temelinde analiz etmek olanaklidir. Ama bunlarin otesinde, gelecegi belirleme potansiyeli tasiyan bazi olasiliklara deginmek daha dogru olacak dusuncesindeyim.
Almanya ziyaretinin, Çekirdek Avrupa’nin Turkiye kararvericilerini onemsedigini, basbakanin hitabet yeteneginin kapitalist merkezlerdeki gorus olusturucularini etkiledigini gosterdigini soyleyebiliriz. Bununla birlikte, ozellikle Ortadogu’nun yeniden duzenlenmesi konusunda Bati ve Turkiye egemenlerinin çikarlari da ortusmekte. Bu nedenle, AKP hukumetinin politikalarinin ABD ve Çekirdek Avrupa tarafindan desteklenmesine devam edilecektir, ki bu onumuzdeki donemde Avrupa’daki Kurt kurumlari uzerinde yeni baski mekanizmalarinin gelistirilecegine isaret etmektedir.
Amma velakin, asil belirleyici olan emperyalizmin AKP hukumetini desteklemesi degil, Turkiye’nin kendi iç dinamikleridir. Dikkatli okur animsayacaktir: Cengiz Çandar bir yazisinda »Kurt Sorunu Turkiye’nin asil topugudur« tespitini yapmisti, ki ben de bu tespite katiliyorum. NATO’nun ikinci buyuk ordusuna sahip olan Turkiye’nin asimetrik savasi askerî yetenekleriyle sonlandirmasi olanaklidir. Bu ancak yeni bir jenosidle gerçeklesebilir. Kendisi defalarca soykirim gerçeklestiren ve yakin tarihte de dunyanin muhtelif bolgelerinde gerçeklesen soykirimlara ses çikarmayan Bati’nin, boylesi bir jenoside, birakin kayitsiz kalmasini, destek çikmasi kuvvetle olasidir. Ama olasi bir askerî zafer, hemen akabinde bir Pirus Zaferi’ne donusecektir, çunku Turkiye bugunku Turkiye olmaktan çikacak, toplumu ve teritoryal sinirlariyla apayri bir ulkeye donusecektir. Ve askerî zafer sonrasi ulkeyi yonetmek için daha baskici, daha diktatoryal yontemler zorunlu olacaktir. 21. Yuzyil’da diktatorluklerin ebedî olamayacagini gosteren ornekler ise fazlasiyla mevcuttur.
Bu nedenle, barisçil ve demokratik yontemlerle çozulemeyen her sorun, hele ki »Kurt Sorunu«, bir devi tek hamleyle yikacak duzeyde zayif olan asil topugudur.
Kanimca ikinci asil topugu, o çok ovunulen ekonomik verilerdir. Ekonomist degilim, ama isinin ehli ekonomistlerin soylediklerine bakinca, giderek daha derin yikimlara yol açabilecek yeni bir kuresel kriz ve bu krizin etkisiyle Turkiye’den kaçacak olan sicak paranin Turkiye ekonomisini yerle bir edebilecegine inaniyorum. Avro krizi ile debelenen Çekirdek Avrupa, henuz su anki krizin ustesinden gelebilmis degil. İtalya ve İspanya’nin borçlarini odeyemez duruma dusmelerinin yol açacagi sonuçlari Avrupa’da kimse dusunmek dahi istemiyor. O nedenle, Avrupa’nin Turkiye’ye ne kadar destek çikabilecegi belli degil. Ayrica, AKP’nin çok guvendigi »Petro-Dolar« kaynaklarinin da yeni bir kriz dalgasindan nasil etkilenecekleri açik. »Arap Bahari«nin Korfez ulkelerine yayilip yayilmamasindan bagimsiz, yeni bir kuresel kriz dalgasi, »Petro-Dolar« kaynaklarini kurutabilir. Bunun, ihracata dayali Turkiye ekonomisi için ne anlama geldigi varsaymak için ekonomist olmaya gerek yok.
Kisacasi, cumhuriyetin kurulusundan bu yana var olan sorunlari çozmekten aciz bir ulkenin kararvericileri, kuresel guç olma hayallerinin kum uzerine kurulu oldugunu gormeleri gerekmektedir. Butun stratejiler, butun planlar tek baslarina yikima neden olabilecek iki nedenden dolayi balon kabarciklari misali yok olabilirler. Yani, »pilava giderken, evdeki bulgurdan olma« olasiligi hayli yuksek.
Doga kanunudur; en guçlu gorunen organizma, ancak en zayif uzvu kadar guçludur. Grek mitolojisindeki Guçlu Achilles’in akibeti, egemenlerin kulagina kupe olmalidir.
yazının aslı: https://mail.google.com/mail/?hl=tr&zx=1s8rvbmzlbtau&shva=1#inbox/133705024fa2d576
Sahadet ederim ki, yeryuzunden baska vatan, insanliktan baska millet yoktur. Insanligin selami uzerinizde olsun – Ne zaman egemenler kendilerini dev aynasinda gorseler, ne zaman toplum ve ulke gerçeklerine gozlerini kapasalar, o zaman derin yaralar açacak olan tarihsel kirilmalarla karsi karsiyadir toplumlar. Boylesi zamanlarda egemenlerin ve onlara yakin toplumsal kesimlerin ruyalarindan tarifsiz acilarla uyanacaklarini ongormek olasidir.
Bu hafta Almanya’yi ziyaret eden Turkiye basbakani Recep Tayyip Erdogan’in sergiledigi kendinden emin tavirlar, her ne kadar »buyuk devlet adami« resmini çizse de, AKP hukumetinin kuresel ruyalari kâbusa donusecek bir devlet yonetimi olma yolunda hizla ilerledigi gerçegini degistirmiyor. Goruldugu kadariyla Turkiye egemenlerinin emperyal hirslari ve emperyalizmin ulkeye biçtigi role atfedilen onem, kararvericilerin gozlerini korlestirecek derecede kamastiriyor.
Muhakkak ki Erdogan’in Almanya ziyaretini gundelik siyasetler ve uzun vadeli stratejiler temelinde analiz etmek olanaklidir. Ama bunlarin otesinde, gelecegi belirleme potansiyeli tasiyan bazi olasiliklara deginmek daha dogru olacak dusuncesindeyim.
Almanya ziyaretinin, Çekirdek Avrupa’nin Turkiye kararvericilerini onemsedigini, basbakanin hitabet yeteneginin kapitalist merkezlerdeki gorus olusturucularini etkiledigini gosterdigini soyleyebiliriz. Bununla birlikte, ozellikle Ortadogu’nun yeniden duzenlenmesi konusunda Bati ve Turkiye egemenlerinin çikarlari da ortusmekte. Bu nedenle, AKP hukumetinin politikalarinin ABD ve Çekirdek Avrupa tarafindan desteklenmesine devam edilecektir, ki bu onumuzdeki donemde Avrupa’daki Kurt kurumlari uzerinde yeni baski mekanizmalarinin gelistirilecegine isaret etmektedir.
Amma velakin, asil belirleyici olan emperyalizmin AKP hukumetini desteklemesi degil, Turkiye’nin kendi iç dinamikleridir. Dikkatli okur animsayacaktir: Cengiz Çandar bir yazisinda »Kurt Sorunu Turkiye’nin asil topugudur« tespitini yapmisti, ki ben de bu tespite katiliyorum. NATO’nun ikinci buyuk ordusuna sahip olan Turkiye’nin asimetrik savasi askerî yetenekleriyle sonlandirmasi olanaklidir. Bu ancak yeni bir jenosidle gerçeklesebilir. Kendisi defalarca soykirim gerçeklestiren ve yakin tarihte de dunyanin muhtelif bolgelerinde gerçeklesen soykirimlara ses çikarmayan Bati’nin, boylesi bir jenoside, birakin kayitsiz kalmasini, destek çikmasi kuvvetle olasidir. Ama olasi bir askerî zafer, hemen akabinde bir Pirus Zaferi’ne donusecektir, çunku Turkiye bugunku Turkiye olmaktan çikacak, toplumu ve teritoryal sinirlariyla apayri bir ulkeye donusecektir. Ve askerî zafer sonrasi ulkeyi yonetmek için daha baskici, daha diktatoryal yontemler zorunlu olacaktir. 21. Yuzyil’da diktatorluklerin ebedî olamayacagini gosteren ornekler ise fazlasiyla mevcuttur.
Bu nedenle, barisçil ve demokratik yontemlerle çozulemeyen her sorun, hele ki »Kurt Sorunu«, bir devi tek hamleyle yikacak duzeyde zayif olan asil topugudur.
Kanimca ikinci asil topugu, o çok ovunulen ekonomik verilerdir. Ekonomist degilim, ama isinin ehli ekonomistlerin soylediklerine bakinca, giderek daha derin yikimlara yol açabilecek yeni bir kuresel kriz ve bu krizin etkisiyle Turkiye’den kaçacak olan sicak paranin Turkiye ekonomisini yerle bir edebilecegine inaniyorum. Avro krizi ile debelenen Çekirdek Avrupa, henuz su anki krizin ustesinden gelebilmis degil. İtalya ve İspanya’nin borçlarini odeyemez duruma dusmelerinin yol açacagi sonuçlari Avrupa’da kimse dusunmek dahi istemiyor. O nedenle, Avrupa’nin Turkiye’ye ne kadar destek çikabilecegi belli degil. Ayrica, AKP’nin çok guvendigi »Petro-Dolar« kaynaklarinin da yeni bir kriz dalgasindan nasil etkilenecekleri açik. »Arap Bahari«nin Korfez ulkelerine yayilip yayilmamasindan bagimsiz, yeni bir kuresel kriz dalgasi, »Petro-Dolar« kaynaklarini kurutabilir. Bunun, ihracata dayali Turkiye ekonomisi için ne anlama geldigi varsaymak için ekonomist olmaya gerek yok.
Kisacasi, cumhuriyetin kurulusundan bu yana var olan sorunlari çozmekten aciz bir ulkenin kararvericileri, kuresel guç olma hayallerinin kum uzerine kurulu oldugunu gormeleri gerekmektedir. Butun stratejiler, butun planlar tek baslarina yikima neden olabilecek iki nedenden dolayi balon kabarciklari misali yok olabilirler. Yani, »pilava giderken, evdeki bulgurdan olma« olasiligi hayli yuksek.
Doga kanunudur; en guçlu gorunen organizma, ancak en zayif uzvu kadar guçludur. Grek mitolojisindeki Guçlu Achilles’in akibeti, egemenlerin kulagina kupe olmalidir.
yazının aslı: https://mail.google.com/mail/?hl=tr&zx=1s8rvbmzlbtau&shva=1#inbox/133705024fa2d576
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder