Çetin Serfidan 25.03.2016 DD Facebook
Ali hocam, Benim,
"...Ben de binlerce yıl sonrasının "TOPLUM
DÜZENİ" için bu günden "O TOPLUMLAR İÇİN" öngörüler de
bulunmanın "TOPLUM MÜHENDİSLİĞİ"
yapmak olur…” cümlesin de bir kelime eksik yazmışım.
Eğer CÜMLE “KESİN öngörüler de bulunmanın” şeklinde
olsaydı sanırım maksadım daha iyi ifade edilmiş olurdu.
1900 ler den günümüze olan teknolojik ve sosyal
değişimleri bir düşünelim.
Dünyada bugün, o günlerin feodaliteden kaçmış
kentlerde proleterleşmiş işçileşmiş,
her türlü sosyal güvenceden yoksun özellikle çocukların ve kadınların günde
16-20 saat bir sefalet yuvası olan gettolarda barındırılan,
karın tokluğuna çalıştırılan hani o ZİNCİRLERİNDEN BAŞKA KAYBEDECEK BİR ŞEYLERİ
OLMAYAN işçi sınıfından ya da proletaryadan bahsetmek mümkünümdür?
Bu nedenlerle de DÜNÜN
DOĞRULARIYLA BUGÜNLERİ ANLAMAMIZ VE
BUGÜNLEREDE BİREBİR UYGULAMAMIZ olanaksızdır.
Yine bu nedenlerle de bu günlerden
GELECEĞİN KOMÜNAL TOPLUM DÜZENİ ve ALACAĞI İDARE BİÇİMLERİ İÇİN ÖNGÖRÜDE
BULUNMAMIZ OLANAKSIZDIR.
Buharın bulunuşundan önceki
pedallı makinalı üretim yapılan fabrikalardan, neredeyse KOL EMEĞİNİN
SIFIRLANDIĞI ROBOTLARLA ÜRETİM YAPILAN AKILLI BANTLARININ EĞEMEN OLDUĞU BİR
ÜRETİM TARZINA GEÇTİK.
Bunlar bu yüz yılda oldu 1000 yıl
sonrasının fabrikalarını, kentlerini
okullarını, hastanelerini öngörebilenlerimiz var mı aramızda?
******
Ayrıca bu cümlemden, sosyalizmin
teorik, örgütsel ve uygulamaya dönük
tartışmaları asla yapmayalım, yeni çözümlemelerde bulunmayalım anlamı da
çıkartılmasın lütfen.
Ben bu grupta olmaktan ve çok az bir katılımla da olsa, dar bir grup
arkadaşla yürütülse de yapılan tartışmalardan çok memnum. Çok yararlanıyorum.
Birçok konuyu yeniden düşünmek, sorgulamak ve araştırmak ihtiyacı duyuyorum.
Bu nedenlerle de GÜNCEL
POLİTİKA ve TEOERİK TARTIŞMALAR ya da YENİ AÇILIMLAR’ ın birlikte birbirlerini tamamlayan, besleyen bir biçimde
sürdürülmesinin daha yararlı olacağına inanıyorum.
Örneğin Ali Başaran’ın 25.03.2016
tarihindeki yazısında değindiği senin de daha önce bir yazında ayni kelimelerle
dillendirdiğin “ÖNCÜ KARINCALAR” meselesi;
.'Öncü
karıncalar' toplumun önünden gittikleri, toplumu yapılan işe ikna edip
kattıkları ve kendilerine pay çıkarmadıkları-Kendi adına örgütlenme yapmadıkları-ölçü
de muteberdir' ler..
Bu anlatım ne kadarda doğru bir
anlatım. İşte benim YENİLENMEDEN anladığım da budur.
Bu yazının altına imzamı atarım.
Ben bu ifade de GEÇMİŞ ile BUGÜN
arasında diyalektik bir bağ buluyorum.
Hani fırsat buldukça dillendiririm
ya GEÇMİŞİN DİYALEKTİK İNKÂRI ya da geçmiş tarihimizin “YAPICI ELEŞTİRİSİ” ya
da “ELEŞTİRİSEL KATKI veya DİYALEKTİK DEVAMLILIK”… işte bence bu çok gerekli olan bir şey budur..
Bu söylem bende ÖNCÜ PARTİ ve
PARTİLİ ÖNCÜLERİ çağrıştırıyor.
Fakat tamda bire bir arkeolojik
kazılarda bulanan fosilleşmiş örnekler gibi değil.
Fosil değil canlı tamamen bu güne
ait bugünün ihtiyaçlarına yanıt veren bir önerme.
Bu konularda son söyleyeceğim şudur.
Teori pratiğe dönüşmedikçe pratikte
sınanmadıkça SADECE HİÇBİR İŞE YARAMAYAN “ÜRETEMEYEN DÜŞÜNCE” OLARAK KALIR.
Birde herkesin bildiği bir doğru
vardır. DÜŞÜNCE ÖRGÜTLÜ OLDUĞUNDA GÜCE DÖNÜŞÜR.
Bu nedenle de burjuvazi her daim fikir
kulübü, fikir topluluğu olarak kalın tartışın yazın çizin ama örgütlenmeyin,
eyleme geçmeyin telkininde bulunur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder