27 Mart 2016 Pazar

GÜNCEL POLİTİKA ve TEOERİK TARTIŞMALAR ya da YENİ AÇILIMLAR. “ÖNCÜ KARINCALAR”

Çetin Serfidan 25.03.2016 DD Facebook

Ali hocam, Benim,
"...Ben de binlerce yıl sonrasının "TOPLUM DÜZENİ" için bu günden "O TOPLUMLAR İÇİN" öngörüler de bulunmanın "TOPLUM MÜHENDİSLİĞİ" yapmak olur…” cümlesin de bir kelime eksik yazmışım.
Eğer CÜMLE “KESİN öngörüler de bulunmanın” şeklinde olsaydı sanırım maksadım daha iyi ifade edilmiş olurdu.
1900 ler den günümüze olan teknolojik ve sosyal değişimleri bir düşünelim.

Dünyada bugün, o günlerin feodaliteden kaçmış kentlerde proleterleşmiş işçileşmiş, her türlü sosyal güvenceden yoksun özellikle çocukların ve kadınların günde 16-20 saat bir sefalet yuvası olan gettolarda barındırılan, karın tokluğuna çalıştırılan hani o ZİNCİRLERİNDEN BAŞKA KAYBEDECEK BİR ŞEYLERİ OLMAYAN işçi sınıfından ya da proletaryadan bahsetmek mümkünümdür?

Bu nedenlerle de DÜNÜN DOĞRULARIYLA  BUGÜNLERİ ANLAMAMIZ VE BUGÜNLEREDE BİREBİR UYGULAMAMIZ olanaksızdır.


Yine bu nedenlerle de bu günlerden GELECEĞİN KOMÜNAL TOPLUM DÜZENİ ve ALACAĞI İDARE BİÇİMLERİ İÇİN ÖNGÖRÜDE BULUNMAMIZ OLANAKSIZDIR.

Buharın bulunuşundan önceki pedallı makinalı üretim yapılan fabrikalardan, neredeyse KOL EMEĞİNİN SIFIRLANDIĞI ROBOTLARLA ÜRETİM YAPILAN AKILLI BANTLARININ EĞEMEN OLDUĞU BİR ÜRETİM TARZINA GEÇTİK.

Bunlar bu yüz yılda oldu 1000 yıl sonrasının fabrikalarını,  kentlerini okullarını, hastanelerini öngörebilenlerimiz var mı aramızda?
******


Ayrıca bu cümlemden, sosyalizmin teorik,  örgütsel ve uygulamaya dönük tartışmaları asla yapmayalım, yeni çözümlemelerde bulunmayalım anlamı da çıkartılmasın lütfen.

Ben  bu grupta olmaktan ve   çok az bir katılımla da olsa, dar bir grup arkadaşla yürütülse de yapılan tartışmalardan çok memnum. Çok yararlanıyorum. Birçok konuyu yeniden düşünmek, sorgulamak ve araştırmak ihtiyacı duyuyorum.

Bu nedenlerle de GÜNCEL POLİTİKA ve TEOERİK TARTIŞMALAR ya da YENİ AÇILIMLAR’ ın birlikte birbirlerini tamamlayan, besleyen bir biçimde sürdürülmesinin daha yararlı olacağına inanıyorum.

Örneğin Ali Başaran’ın 25.03.2016 tarihindeki yazısında değindiği senin de daha önce bir yazında ayni kelimelerle dillendirdiğin “ÖNCÜ KARINCALAR” meselesi;

 .'Öncü karıncalar' toplumun önünden gittikleri, toplumu yapılan işe ikna edip kattıkları ve kendilerine pay çıkarmadıkları-Kendi adına örgütlenme yapmadıkları-ölçü de muteberdir' ler.. 

Bu anlatım ne kadarda doğru bir anlatım. İşte benim YENİLENMEDEN anladığım da budur.
Bu yazının altına imzamı atarım.

Ben bu ifade de GEÇMİŞ ile BUGÜN arasında diyalektik bir bağ buluyorum.

Hani fırsat buldukça dillendiririm ya GEÇMİŞİN DİYALEKTİK İNKÂRI ya da geçmiş tarihimizin “YAPICI ELEŞTİRİSİ” ya da “ELEŞTİRİSEL KATKI veya DİYALEKTİK DEVAMLILIK”… işte  bence bu çok gerekli olan bir şey budur..

Bu söylem bende ÖNCÜ PARTİ ve PARTİLİ ÖNCÜLERİ çağrıştırıyor.

Fakat tamda bire bir arkeolojik kazılarda bulanan fosilleşmiş örnekler gibi değil.
Fosil değil canlı tamamen bu güne ait bugünün ihtiyaçlarına yanıt veren bir önerme.

Bu konularda son söyleyeceğim şudur.

Teori pratiğe dönüşmedikçe pratikte sınanmadıkça SADECE HİÇBİR İŞE YARAMAYAN “ÜRETEMEYEN DÜŞÜNCE” OLARAK KALIR.
Birde herkesin bildiği bir doğru vardır. DÜŞÜNCE ÖRGÜTLÜ OLDUĞUNDA GÜCE DÖNÜŞÜR.


Bu nedenle de burjuvazi her daim fikir kulübü, fikir topluluğu olarak kalın tartışın yazın çizin ama örgütlenmeyin, eyleme geçmeyin telkininde bulunur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder